Emzirme Pozisyonları

Yazar: Natalya Arslantürk, LLL Ankara
Özellikle ilk haftalarda bebeği en doğru biçimde tutmak önemlidir. Siz ve bebeğiniz ne kadar iyi emzirme pozisyonu alırsa meme uçlarınız da o kadar sağlıklı olur ve bebeğiniz en etkin biçimde beslenebilir. Hassas meme uçları konusu annelerin La Leche League ile temasa geçmesinin ortak nedenidir. Emzirmek için düzgün bir şekilde pozisyon almak hassas meme ucu problemlerinin birçoğunun çözülmesine yardım eder.


En Doğru Emzirme Pozisyonu İçin Temel Adımlar
Kendinize rahat edeceğiniz bir duruş seçin, sırtınızı destekleyin, kollarınızı yastıklarla destekleyin, kucağınıza bir yastık alın, ayaklarınızı üzerine koyabileceğiniz bir şey bulun, kalın kitap yada hazır bezi torbası da olabilir.

Bebeğinizi kendinize yakın tutun, kalçasından bükülü olsun, böylece memenize ulaşmak için kafasını çevirmek zorunda kalmaz. Ağzı ve burnu meme ucunuzun tam karşısında olmalıdır. Eğer mümkünse, size yardım eden kişiden rahat bir pozisyon aldığınızda bebeği size vermesini isteyebilirsiniz. ayrıntılı anlatım için bkz. “Temel Adımların Ötesine Geçmek”

Memenizi destekleyin, böylece bebeğinizin çenesine baskı yapmaz. Bebeğinizin çenesinin memenize gömülü olması gerekir. (detaylı anlatım için bkz. “Meme Destekleme Yöntemleri”)

Bebeğinizi memenize yanaştırın ya da yerleştirin. Ağzını genişçe açması için onu teşvik edin ve sırtını (başının arkasını değil) destekleyerek yakına doğru çekin, böylece çenesi memenize gömülecektir. Burnu memenize dokunacaktır. Elleriniz bebeğiniz için “ikinci boyun” görevi görür. (daha fazla bilgi için bkz. “Bebeğim Memeyi İyi Kavrıyor mu?”)

Keyfini çıkarın! Eğer acı hissediyorsanız bebeği nazikçe memeden ayırın ve yeniden deneyin.
Bu adımların ilk haftalarda sık sık tekrar edilmesi gerekebilir. Siz ve bebeğiniz biraz pratik yaptıktan sonra kendinize uygun olan tekniği bulacaksınız.


Temel Adımlardan Daha İleriye Gitmek


Siz ve bebeğiniz emzirme konusunda tecrübe kazandıkça, emzirme pozisyonlarının değişebileceğini göreceksiniz, hatta her beslenmede bile. Siz rahat olduğunuz ve bebeğiniz başarılı bir şekilde emdiği sürece size hangisi uygunsa onu kullanın. Aşağıdaki dört emzirme pozisyonunu denemeye çalışın...

Unutmayın bu pozisyonların hepsinde bebeğinizi meme ucunuzun hizasına getirmeniz çok önemlidir. Bebeğinizin üzerine eğilmek sırt ağrılarına, boyun/omuz zorlanmasına ya da meme uçlarınızın zedelenmesine sebep olabilir.

Meme Destekleme Yöntemleri 

Bebeğinizi yukardaki pozisyonlardan herhangi birinde tuttuğunuzda boşta kalan elinizle memenizi destekleme ihtiyacı duyabilirsiniz, Bu memenizin bebeğin çenesinde ağırlık oluşturmasını önleyerek onun daha etkin biçimde emmesini sağlar.

“C” tutuşu — Memenizi başparmağınız yukarda, areola’dan (meme ucunuzun etrafndaki koyu renkli bölge) geride olacak şekilde, diğer parmaklarınız ise memenizin altında olacak şekilde destekleyin. Parmaklarınız aynı zamanda bebeğinizin ağzından da uzakta olmalıdır. Bu tutuş beşik pozisyonunda olduğu kadar koltuk altı pozisyonununda emzirirken de çok yardımcı olur.


“U” tutuşu — Parmaklarınızı işaret parmağınız memenizin altındaki kat yerine gelecek şekilde göğüs kafesinizin üstüne düz olarak yerleştirin. Dirseğinizi aşağı indirin, böylece memeniz başpramağınız ve işaret parmağınız arasında desteklenmiş olur. Başparmağınız memenizin dış kısmında, diğer parmaklarınız ise iç kısmında olacaktır. Bu tutuş beşik ve çapraz beşik pozisyonlarında oldukça yardımcıdır.


Bebeğim Memeyi İyi Kavrıyor mu?

Bebeğinizi memeye yerleştirirken meme ucuyla bebeğinizin üst dudağının ortasına hafif hafif dokunun. Bu onu ağzını genişçe açmaya (esner gibi) teşvik edecek. Meme ucunuzla bebeğinizin ağzının üst tarafını hedefleyin, böylece bebek size doğru gelirken çenesi önde olacaktır.

Bebeğinizin memeyi iyi kavradığını gösteren ipuçları:
- Burnu neredeyse memenize değer, örnek verirsek bir kredi kartının kenarı kadar yakındır.
- Dudakları dışa dönüktür.
- Memenizin meme ucunun başladığı yerin etrafında kalan bölümünün en az 1,25 cmlik kısmı bebeğinizin ağzındadır.
Eğer bebeğiniz memeyi kavradığında rahtsızlık hissediyorsanız ya da acı duyuyorsanız, bebeğinizi memeden ayırmak için parmağınızı ağzının içine, damaklarının arasına nazikçe yerleştirin ve yeniden deneyin.
Kendisine meme sunulan bebek meme ucunu ağzına yerleştirir yerleştirmez ve memenize gelecek süt için hazır olduğunu söyler söylemez yutkunmaksızın emmeye başlayacaktır. Süt almaya başladığı zaman çenesinin kulağına kadar hareket ettiğini göreceksiniz. Şakakları hareket edecek. Ayrıca iştahını bastırana kadar hızla yutkunduğunu daha sonra ise yutkunmasının yavaşladığını duyacaksınız.

Arkaya Yaslanarak Emzirme Pozisyonu (Biyolojik Besleme)


Arkaya yaslanarak emzirme ya da Biyolojik Besleme, bebeğinizle rahat etmek ve kendinizin ve bebeğinizin doğal emme içgüdülerini teşvik etmek anlamına gelir.
Daha fazla bilgi için bu sayfayı ziyaret ediniz.




  • İstediğiniz şekilde giyinin ve bebeğinizi de istediğiniz bir şekilde giydirin.
  • Sırt üstü uzanabileceğiniz ve sırtınızı destekleyen bir yatak ya da koltuk bulun - dümdüz değil fakat rahat bir şekilde arkanıza yaslanın, böylece bebeğinizi göğsünüzün üzerine koyduğunuzda yerçekimi onun vücudunun sizin vücudunuzla uyumlu bir şekilde durmasını sağlayacaktır.
  • Başınızı ve omuzlarınızı destekleyin. Bebeğinizin vücudunun ön kısmının sizin vücudunuzun ön kısmıyla temas etmesini sağlayın.
  • Sırt üstü uzandığınızda bebeğinizi kucaklamadığınız için bebeğiniz üzerinizde istediğiniz her pozisyonda rahat edecektir. Sadece vücudunun ön kısmının tamamen sizin karşınızda olduğuna emin olun.
  • Bebeğinizin yanağının çıplak göğsünüzün yakınında bir yere yaslanmasına izin verin. Ona istediğiniz kadar yardımcı olun; ne yapmaya çalışıyorsa onu yapması için ona yardım edin. Siz bir takımsınız.
  • Memenizi tutun ya da tutmayın, nasıl isterseniz.
  • Rahatlayın ve birbirinizin keyfini çıkarın.

Besik Pozisyonu

Beşik pozisyonu çoğunlukla ilk birkaç haftadan sonra kullanılır. Çapraz beşik pozisyonu (bkz. sonraki başlık) size daha fazla kontrol imkanı sağlar.
Bebeğinizi beşik pozisyonunda ya da kucağınıza çapraz bir şekilde tutarken emzirmek için bir yanına yatmış olması, omzunun ve kalçasının üzerine yaslanmış olması ve ağzının da sizing meme ucunuzun seviyesinde olması gerekir. Özellikle ilk birkaç hafta bebeğinizi yükseltecek ve onu meme ucunuzun yüksekliğine getirebilmeniz için dirseklerinizi destekleyecek yastıklar kullanın Aşağıdaki “Meme Destekleme Teknikleri” bölümünde tarif edilen “U” tutuşu ya da “C” tutuşuyla memenizi destekleyebilirsiniz. Bebeğinizin başı ön kolunuzda olmalı ve sırtı iç kolunuz ile avcunuz boyunca uzanmalı. Aşağı baktığınızda onun yan tarafını görmeniz gerekir. Ağzının meme ucunuzun etrafındaki kahverengi kısmın en az 1,25 cmlik bölümünü kaplamalıdır. Kulağının, omzunun ve kalçasının düz bir hat ouşturduğuna emin olun. Yenidoğan bebeğinizin başı ve poposu birbiriyle aynı seviyede olmalıdır.

Çapraz Besik Pozisyonu

İlk haftalarda pek çok anne beşik pozisyonunun “çapraz beşik pozisyonu” olarak adlandırılan biçimini kullanışlı bulur. Bu pozisyonda bebeğiniz, meme ucunuzun seviyesine yükselmesine yardım eden ve kucağınızda çapraz bir şekilde duran yastıkla alttan desteklenir. Yastıların aynı zamanda dirseklerinizi de desteklemesi gerekir, böylece kollarınız bebeğinizin ağırlığını taşımamış olur, aksi takdirde emzirme bitmeden önce yorulmuş olurlar.
Eğer sol memenizde emzirmeye hazırlanıyorsanız sol eliniz “U” tutuşunda bu memeyi destekler. (bu tutuşun tarifi için “Meme Destekleme Yöntemleri” bölümüne bakınız) Sağ elinizin parmaklarıyla bebeğinizi destekleyin. Bunu yapmak için elinizi bebeğinizin kulaklarının ve boynunun arkasına, baş parmağınızı bir kulağının arkasına ve işaret parmağınızı da diğer kulağının arkasına koymak suretiyle, nazikçe yerleştirin. Bebeğinizin boynu, ikinci bir boyun görevi gören baş parmağınız, işaret parmağınız ve avcunuz arasında oluşan ağın içinde rahat edecektir. Avcunuz bebeğinizin kürek kemikleri arasında bulunmalıdır. Bebeğinizi memeye yerleştirmeye hazırlanırken ağzının en başından itibaren meme ucunuza çok yakın olduğundan emin olun. Bebek ağzını genişçe açtığında, kürek kemiklerinin arasından avuçiçinizle itin. Ağzı meme ucunuzun ilk etapta en azından 1,25 cmlik kısmını kaplayacaktır.

Koltuk Altı Pozisyonu

Bu, bebeği kesi yerinden uzak tuttuğu için sezeryanla doğum yapan anneler için iyi bir pozisyondur. Pek çok yenidoğan bu pozisyonda oldukça rahat eder. Aynı zamanda süt fışkırtma refleksi olan annelere yardımı olan bir pozisyondur, çünkü bebek akan sütle kolayca başa çıkabilir. 
Çanta pozisonunda bebeğin başını elinizle sırtını ise kolunuzun yanda kalan kısmıyla destekleyin. Memenizi “C” tutuşuyla destekleyin. (bu tutuşun tarifi için “Meme Destekleme Yöntemleri” bölümüne bakınız.) Bebeğiniz ağzı meme ucu seviyesinde ve tam karşınızda olmalıdır. Bebeğiniz bacakları ve ayakları kolunuzun altında kıvrık şekilde, kalçası bükülü, bacaklarıysa sırtınıza doğru yaslanmış olmalıdır, böylece ayak tabanları tavana dik durumda olur. (Bu şekilde durduğunda oturduğunuz yeri itmeyi başaramaz.) Yine yastıklar bebeği doğru yüksekliğe getirmenize yardımcı olur.



Yan yatıs pozisyonu

Birçok anne yatarak emzirme pozisyonunun rahat bulur, özellikle de geceleri.
Hem anne hem bebek birbirleriyle karşı karşıya olacak şekilde yan yatarlar. Rahat etmek için sırtınıza ve dizlerinizin arkasına ya da arasına yastık koyabilirsiniz. Bebeğin sırtına koyulacak bir yastık ya da rulo haline getirilmiş bir battaniye yuvarlanıp sizden uzaklaşmasını engelleryecektir. Bebek, sırtı önkolunuz boyunca uzanmış biçimde kolunuzda yatabilir. Kalçasından bükülü olması ve kulağının, omzunun ve kalçasının bir çizgide olması bebeğinizin sütü daha kolay almasını sağlar. Bazı anneler bu pozisyonu gündüz de uygulamanın oldukça yardımcı olduğunu düşünmektedirler.


Ayakta Emzirme




Bazen bebekler ayağa kalktığınızda daha başarılı olurlar. Bebeğinizin sakinleşmesine yardımcı olmak için sallanabilir veya yavaşça sekebilirsiniz ve diz üstünde olmamanın yararı olabilir. Her zaman olduğu gibi bebeğinizi güzelce ve sabit şekilde tutun, onun gösterdiği yolu izleyin, onu yatay halde tutmak yerine bacakları aşağı bakacak şekilde tutmayı deneyin ve neler olduğunu görün.
EMZİRİLEN BEBEĞİN YETERİNCE SÜT ALDIĞI NASIL ANLAŞILIR?
  • Bebeğiniz doğumdan sonraki ilk gün ya da ilk iki gün günde yalnızca bir ya da iki bez ıslatır. Üçüncü ya da dördüncü günden itibaren bebeğiniz ıslak bez sayısını artıracaktır. Bundan sonra günde en azından beş ya da altı bez ıslatmalıdır ve bu bezler oldukça ıslak olmalıdır.
  • Bebeğiniz doğumdan sonraki ilk gün ya da ilk iki gün mekonyum, yeşil-siyah renkte katran görünümlü ilk kaka, döneminden geçecektir. Üçüncü gün itibariyle rengi yeşil olup geçiş kakasına dönüşecektir. Bebeğin, doğumdan sonraki üçüncü gün civarında başlayan ve günde en az üç-beş defa kendini gösteren bağırsak hareketleri ortaya çıkacaktır. Beşinci günden itibaren kakasının rengi genelde parlak sarı renkte olur. Miktarının en az 2,5 cmlik bir bozuk para kadar olması gerekir.
  • Bebeğiniz doğumdan sonraki ilk üç ya da dört gün içinde doğum kilosunun en fazla %7’si kadar kilo kaybedebilir. Üçüncü ya da dördüncü gün sütünüz daha çok gelmeye başladığında bebeğinizin artık kilo almaya başlamasını bekleyebilirsiniz. Bebeğiniz 10-14 günlük olduğunda doğum kilosuna ulaşmış olmalıdır. Bundan sonra anne sütü alan bebeklerin çoğu ilk dört ay haftada ortalama 170-210 gr. alır.
  • Bebeğiniz sık sık, genellikle her 1,5 saat ile 3 saat arasında, meme emecektir, bu da 24 saatte ortalama en az 8-12 defa demektir. İlk günlerde sık sık emzirmek anne sütünün gelmesine yardımcı olur.
  • Bazı bebekler birkaç saat çok sık emerler ve sonra birkaç saat uyurlar. Beslenme her zaman düzenli aralıklarla olmaz.
  • Bebeğin beslenme işaretlerini takip edin ve bir beslenme çizelgesi oluşturmaya çalışmayın. Ağlama gecikmiş açlık işareti olarak değerlendirilmelidir.
  • Bebeğiniz sağlıklı görünüyor, ten rengi iyi durumda, cildi sıkı, kilo alıyor, boyu uzuyor, baş çevresi gelişiyor ve hareketliyse bebeğiniz yeterli miktarda süt aldığına emin olabilirsiniz.

Devamını Oku
Hiç yorum yok
Share:

Sütten Kesme Zamanı

Orijinal Yazı: A time To Wean
Yazar:
Katherine A. Dettwyler, PhD Department of Anthropology Texas A & M University College Station, Texas
Çeviri:
 Senem Göl Beşer
Yardımları için Esra Erikçi Bilgin ve Yasemin Tanbi’ye teşekkür ederiz.

Amerika’da kadınlara çocuklarını ne zaman sütten kesmeleri konusunda çelişkili tavsiyeler verilmektedir. WHO ve Unicef göre annelerin en az 2 yıl emzirmelerini tavsiye ederken, Amerikan Pediatri Akademisi (AAP) 1 yıl emzirmelerini önerir. Birçok doktor 6 ay emzirmenin “fazla uzun” bir süre olduğunu savunur. Bazı sağlıkçılar ise kadınların çocuklarını neyin onları bir yıldan daha uzun bir süre emzirmelerini ittiğini sorgulamaktadır. Bundan dolayı da bazı kadınlar çocuklarını hala emzirdiklerini sağlıkçı ve ailelerinden saklama ihtiyacını duyabilmektedirler. Yapılan antrolopolojik araştırmalara göre, bir çok Batılı olmayan kültürlerde çocuklar 3-4 yaşına kadar emzirilir. Bu kültürlerin uygulaması mı alışılmadık yoksa bizimki mi? Kültürel inançlar tarafından değiştirilmemiş olsaydı, modern insanın sütten kesme yaşını belirlemek için diğer hayvanların ne yaptıklarına bakabilir miyiz?

Tüm memeliler gibi insan da bebeğini besleyebilmek için süt bezlerine sahiptir. Memeliler sınıfı içinde Primat (goril, orangutan, sempanze, gibon...) üyesi olan insanlar, yine primat yavrularının mümkün olan en iyi sağkalım oranını sağlamak için, doğal seleksiyonda 65 milyon yıldır şekillenen emzirme yolunu takip etmektedir. Bu yolun da genetik temelli olduğu kabul edilse de yaşam/tarih değişkenleri de insan olmayan primatlar üzerinde süt yaşı ile ilişki göstermiştir. Bu yönüyle incelendiğinde acaba insanoğlu için sütten kesmenin “doğal" yaşı hakkında ne gibi önermeler doğabilir?

Doğum Ağırlığının 3 veya 4 Katına ulaşınca sütten kesme

Emzirme literatüründe yaygın olarak görülen memelilerin yavrularını doğum ağırlıklarının üç veya dört katına varana kadar emzirmesidir (Lawrence, 1989). Bu kural özellikle küçük vücutlu memeliler icin geçerlidir, büyükler icin değil.  Primatları dâhil, büyük memeliler için yapılan son araştırmalara göre, anneler doğumdan sonraki ağırlıklarının üç katından daha çok dört katına çıkmasından birkaç ay sonra yavrularını sütten kestikleri olarak gözlenmiştir ( Lee, Majluf ve Gordon 1991). Peki, Amerikalı çocuklar doğum ağırlıklarından ne kadar zaman sonra dört katı ağırlığına ulaşıyorlar? Bu süre erkekler için yaş ortalaması 27 ay iken, kızlar için bu süre 30 aydır.

Yetişkin Ağırlığının 1/3’ine ulaşınca sütten kesme 

Başka çalışmalar ise primatların (tıpkı diğer memeliler gibi) yavrularını yetişkin kilosunun üçte birine ulaşana kadar emzirdiklerini ortaya koyar (Charnov ve Berrigan 1993). Yetişkin bir insanin farklı vücut ağırlığına sahip olduğu da göz önüne alınırsa, insanoğlu için bu kıyaslamada emzirme süresi 4 ile 7 yıl arasında değişiklik gösterecektir. Ayrıca erkekler kızlara oranla daha uzun süre emzirildiği gibi, bu süre geniş gövdeli gruplarda küçük gövdelilere oranla da daha fazla olacaktır.

Yetişkin Vücut Ağırlığına Göre sütten kesme. 

Harvey ve Clutton-Brock (1985) yetişkin dişi vücut ağırlığına bağlı olarak sütten kesme yaşının hesaplanabilmesi için bir çalışma yayınlamışlardır. Primatlarin yaşam/tarih değiskenleri de göz önüne alınarak yapılan çalışmaya göre, yetişkin kadın vücut ağırlığına bağlı olarak, insanlar için sütten kesme yaşı 2,8 ile 3,7 arasındadır.

Gebelik Süresine Göre sütten kesme

Genel olarak memeliler arasında sütten kesme yaşının gebelik süresine denk geldiği literatürde yer almaktadır (Lawrence, 1989). Bu değerlendirmeye göre, insanoğlunda sütten kesme süresi için sadece dokuz ay geçmesi beklenebilir. Tabi bu bire bir ilişkide, erişkin yaşa gelmiş hayvanın ağırlığı da etkili olduğu bir gerçektir. Birçok küçük gövdeli primat için, emzirme süresinin gebelik süresinden daha kısa olduğu, büyük gövdeli primat türleri arasında da emzirme süresi gebeliğin ortalama süresini çok aştığı gözlemlenmiştir. İnsanoğlunun en yakın akrabası olarak kabul edilen şempanze ve goriller göz önüne alınırsa, emzirme süresi gebelik süresinin 6 katından fazladır. İnsanlar en iri primatlar arasında yer alır ve şempanze ve gorillerlerle %98’den fazla aynı genetik materyele sahiptir. Bu karşılaştırmalara dayanarak, insanoğlu için sütten kesmenin tahmini doğal yaşı en az 4,5 yıl (6 gebelik süresi) olarak gösterilmektedir.

Diş çıkarmaya göre sütten kesme

Smith (1991)’in araştırmasına göre birçok primat, yavrularının ilk kalıcı azı dişleri çıkana kadar emzirmektedir. İlk kalıcı azı dişinin çıkması modern insanlarda 5,5 — 6 yaş civarında gerçekleşir. İnsanoğlunun yetişkin bağışıklık yeterliliğinin oluşma süresi — aynı zamanda bizim evrimsel geçmişimiz boyunca, anne sütü ile sağlanan etkin dokunulmazlık ile korunması — 6 yaşa kadar geçerli olduğunun altını çizmek gerekir (Fredrickson).

İnsanoğlunun evrimsel geçmişi öyle bir organizma yaratmıştır ki emzirme hem fiziksel, hem bilişsel, hem de duygusal gelişime katkı sağlamaktadır. Insan primat verileri insanın en az 2.5 yıl en fazla 7 yıl anne sütü ile beslenmek için tasarlanmış olduğunu belirtmektedir. Doğal seleksiyon, güçlü ve genetik olarak kodlanmış bebekleri şanslı kılmış olsa da emzirme ile bu süreç daha da kalıcılık kazanmıştır. Günümüzde, birçok toplumda, 3-4 yaşını geçmiş çocukların besin ihtiyaçlarını karşılamak yetişkin gıdalarının onlara göre hazırlanmasıyla mümkündür. Modern toplumlar antibiyotikler, aşılar ve gelişmiş sağlık önlemleri ile anne sütünün bağışıklık için bazı (hepsi değil) yararlarını karşılayabilmektedir. Fakat çocukların fiziksel, bilişsel ve duygusal ihtiyaçları devam etmektedir. Amerika’da bir bebeği çok uzun süre emzirmek sıradışı olsa bile, insan için sütten kesme yaşının 3 ila 7 yaş arasında mantıklı ve uygun olabileceği konusunda sağlıkçıların, ailelerin ve halkın dikkati çekilmelidir.

Katherine A. Dettwyler, PhD

 

 

Kaynak:
- Dettwyler, Katherine. (2017). A Time to Wean: The Hominid Blueprint for the Natural Age of Weaning in Modern Human Populations. 10.4324/9781315081984-2. 
- Charnov, E. L. and D. Berrigan. Why do female primates have such long lifespans and so few babies? or Life in the slow lane. Evol Anthropol 1993; 1:191-94.
- Fredrickson, D. University of Kansas, personal communication.
- Harvey, P. H. and T. H. Clutton-Brock. Life history variation in primates. Evolution 1985; 39:559-81.
- Lawrence, R. A. Breastfeeding: A Guide for the Medical Profession, 3rd edition. St. Louis: Mosby, 1989.
- Lee, P C., P. Majluf, and I. J. Gordon. Growth, weaning and maternal investment from a comparative perspective. J Zool Lond 1991; 225:99-114
- Smith, B. H. Age of weaning approximates age of emergence of the first permanent molar in nonhuman primates, abstracted. Phys Anthropol Suppl 1991; 12:163-64.

Devamını Oku
1 yorum
Share:

Yeni doğan bebeğim tam anlamıyla hiç emmeyi beceremedi. Onu nasıl tekrar emmeye alıştırabilirim?

Orijinal ismi: My newborn has never really gotten the hang of nursing. How can I get him back to the breast?
Çeviren: Elmas Orhan

Yeni doğan bebegin emmeye isteksiz olmasının bir çok sebebi olabilir. (eğer bebeğiniz artık yeni doğan 
değilse sıkça sorulan sorulardaki emmeyi reddetme (nursing strikes) kısmına bakın.

Karen Zeretzke aşağıda isteksiz emen bebek tiplerinden örnekler veriyor.
  • Memeye karşı koyan bebekler
  • Memeye kavga edercesine karşı koyan bebekler
  • Memeye tutunamayan bebekler
  • Memede tutunup kalamayan bebekler
  • Memede emme hareketini yapmayan bebekler
Bebeğinizi memeye tekrar alıştırmak sabır ve ısrar gerektirir. Eğer yeni doğan bebeğiniz memeye tutmazsa doğumdan hemen sonraki bir kaç saat icinde kolostrum’u sağmaya baslamanız gerekiyor. Elle sağabilir yada pompayi tercih edebilirsiniz. Şunu bilin ki kolostrum az miktarda oluşur. Ama bu az miktardaki kolostrum dahi saklanmalı ve bebeğe kaşıkla, damlalıkla ya da emzirme şırıngası (enjektor) ile verilmelidir. Bebeğiniz emmediği sürece, memelerin şişmesini önlemek ve bebek etkili bir şekilde emmeye başladığında süt üretimini temin etmek için düzenli bir şekilde sütün sağılması çok önemli. Memelerin şişmesi bebeğin etkili bir şekilde memeyi tutmasını daha da zorlaştıracaktır.

Bebeğin beslenmesi aynı oranda önemli. Eğer bebek uzun süre beslenmezse su kaybına uğrayabilir yada memeyi tutmak için çok bitkin düşebilir. Bebek doğru bir şekilde emmeyi öğrenmeden emzik ve biberon gibi nesnelerle yanlış emme biçimlerine alıştırılmaması gerekir.
Bu konuyle ilgili üyelerimizden Carol Brussel in NEW BEGINNINGS isimli aylık dergimizde yazdığı "When A Baby Won't Nurse," (Bebek Emmediği Zaman) çok faydalı bir makaledir. Bu makalede bebeği emmeye alıştırmanın püf noktaları şöyle sıralanmıştır:
  • Bebeğinizi emzirmeyi bebek uyurken yada çok uykusu gelip uyumak üzereyken geceleri veya gündüz uykuları sırasında deneyin.
  • Değişik emzirme pozisyonlarını deneyin (örnekleri gör). Bazı bebekler bir pozisyonda memeyi reddedebilir ama diğer pozisyonda emer.
  • Hareket halinde iken emzirin.
  • Sessiz, karanlık bir yerde yada dikkatin dağılmayacagi bir yerde emzirin.
  • Bebeğe daha fazla ilgi gösterin ve her ikiniz için de rahatlatıcı etki sağlamak için teniniz beğeğin tenine değsin.
  • Mümkün oldukça meme verirken belden yukarı kıyafetlerinizi çıkarın, bebeği de sadece beziyle bırakın. Eğer oda soğuksa şal yada battaniye kullanın.
  • Bebeği emme denemeleri sırasında kendinize yakın tutmak için sling veya benzeri taşıyıcılar kullanın.
  • Sakinleşmek için beraber ılık banyo yapabilirsiniz.
  • Birbirinize daha yakın olmak ve emzirme denemeleri için daha çok fırsat yaratmak amacıyla beraber uyuyun.
Daha detaylı bilgi için, lütfen Karen Zeretzke nin yazdığı "Helping a Mother with a Baby Who Is Reluctant to Nurse" (Emmek istemeyen bebeği olan anneye yardım) isimli içinde bebekleri emmeye alıştırmak için bir çok öneriler olan makaleyi okuyun. Zamanınız olduğunda okumanız ya da bu fikirleri doktorunuzla paylaşmanız çok faydalı olacaktır. Kütüphanemizde bulunan ‘The Breastfeeding Answer Book – Third Edition’ (Emzirme El Kitabı - 3. Baskı) da da ilave öneriler bulunmaktadır.




Eğer bütün bu öneriler denemenize rağmen size işe yaramıyor gibi geliyorsa, bölgenizdeki LLL Lideri size destek verebilir ve daha başka öneriler sunabilir. Sadece  konuşabileceğiniz birisinin olması bile stresi azaltacak ve hem sizin hem de bebeğinizin rahatlamasına yardım edecektir.

Devamını Oku
Hiç yorum yok
Share:

Emmeyen Bebeği Emzirmeyi Başlama ve Sütü Artırma Metodları

Beklenmeyen doğum, zamanından önce, sezaryen ya da zor geçen doğum, çoğu zaman emzirmeyi etkiler. Duygusal ve fiziksel sorunlar, destek ve bilgi eksikliği dolayısıyla bu durumda kalan annelerin eve geldiklerinde hala emzirmeye başlamamış olmaları ya da bu konuda zorluklar yaşamaları sık karşılaşılan bir durumdur.

Bu durumda ilk ve en büyük adım emzirmeye odaklanmaktır. Doğum ne şekilde olursa olsun süt oluşma mekanizması benzer şekilde olur. Anne sütü de bebek ne kadar erken doğuduysa o kadar önemlidir. Prematüre bebeklerin annelerinin anne sütü içerikleri bebeğin ihtiyacına göre değişir. Bu yuzden erken doğumuş bebekler için sadece anne sütü almak değil, kendi annesinden gelen anne sütünü almak çok daha önemlidir.

Erken doğan bebekler, özellikle en zayıf ve en küçük olanlar sağlık açısından bir çok sorun yaşarlar. Anne karnı dışında yaşamaya henüz hazır olmadıkları için sindirim sistemleri de gelişmemiş durumda olur. Bu bebekler için anne sütü en avantajlı besindir. İnsan sütündeki protein daha kolay sindirilir ve bebeğin ihtiyaçlarını daha iyi karşılar. Prematüre bebekler için en önemli enerji kaynağı YAĞ oluyor ve anne sütü enzimi LİPASE içerdiği için bu süt daha etkili biçimde sindirilir (süt bankasından alınan anne sütü genelde pastorize edildiği için bu özelliğini kısmen kaybediyor). Doğumu izleyen ilk haftalarda, erken doğum yapan annelerin sütündeki protein, yağ, sodyum, demir, klorür ve başka besinler normal doğum yapan annelerin sütüne göre daha yüksek miktarda olur. Bu fark doğumdan bir ay sonra azalmaya başlar ve genelde altı aya kadar sürer. Bu ekstra besin erken doğan bebeklere büyümede ve gelişmede çok büyük destek olur.
Ayrıca anne sütünde bulunan bağışıklık unsurları prematüre bebeği bir çok hastalıktan korur. Prematüre bebeklerde karşılaşılan bazı ciddi ve hayat boyu tedavi gerektiren rahatsızlıklar anne sütü ile beslenen bebeklerde daha az oluşur. Anne sütündeki tüm enzimler ve hormonlar, büyüme hormonu dahil, bebeğin sindirim, bağışıklık ve sinir sisteminin gelişmesinde büyük bir rol alır.

Süt Oluşumu

Hangi noktada emzirmeye başlanırsa başlansın hep aynı şeyler gereklidir. Doğumdan sonra ister sadece birkaç saat ya da birkaç gün hatta bir kaç ay geçsin emzirmenin başlangıcı meme vermek ya da süt sağmaktır. Doğum yapmayan kadınlarda bile birkaç gün düzenli süt sağıldığında ilk damlalar oluşmaya başlar. Doğum yapmış kadınlarda hormon desteği olduğun için oluşan süt miktarı daha fazla ve daha hızlı artar. Süt oluşmaya başlaması için önemli olan noktalardan biri – plasentanın rahimden ayrılmasıdır. O zaman vücut ilk süt oluşturma sinyallerini almaya başlar. Bu yüzden doğum birkaç hafta erken de olsa süt oluşması için hiçbir engel yoktur. Doğumdan sonraki ilk günler süt oluşması için çok önemli bir zamandır. Fakat daha geç olan emzirme başlangıcı da annenin daha fazla efor harcamasını gerektirse bile başarılı olma ihtimali çok yuksektir.

Prematüre doğum olacağını biliyorsanız buna hazırlanma şansınız da var. Son yıllarda erken ve sezaryenle doğum arttığı için bazı uzmanlar doğumdan önce kolostrumu sağmayı öneriyorlar. Bir çok kadında hamileliğin son aylarında kolostrum oluşmaya başlar ve damla damla çıkar. Bu dönemde elle bu damlaları sağıp, şırınga yardımıyla toplayıp dondurabilirsiniz.  Bebeğiniz doğduğunda memeden emmezse doğumdan hemen sonra bu kolostrumu bebeğinize şırıngayla verirsiniz.

Butler, K. And S. Upstone. 2008. Atenatal Expression of Colostrum, LLLGB
Cox, S. 2006. Expressing and storing colostrum antenatally for use ın the newborn period. Breastfeeding Review 14 (3):11-16
Oscroft, R. 2001. Atentanal expressıon of colostrum. Pract Midwife 4 (4):32-35

Bir çok zor doğum sonrasında bebeği hemen emzirmek imkansiz olabilir. Bebeğin sağlık durumu uygun olmayabilir, ya da çok küçük olduğu için emme refleksi gelişmemiş olabilir, ya da annenin memesi bebek küçük olduğu için büyük gelebilir, annenin memesi normalde büyük olabilir ya da sadece endişeler sonucunda bebek ilk günlerine biberon ile başlamış olabilir. Anne ilk günlerde sütü sağmaya başlarsa çok büyük ihtimalle süt miktarı tam ya da tama yakın olabilir, ama ne yazık ki bir çok anne buna hazırlıklı olmadığı için çoğunlukla süt miktarı sorunları ortaya çıkabiliyor.

Kucağımızda yeni doğan bir bebek olunca yeterli süt miktarı oluşturmak ilk hedefimiz oluyor.
Doğumdan sonra süt doğal olarak oluşmaya başlar ve çoğu zaman belli bir miktara kadar kendisi  artar. Fakat bunun yanında düzenli meme boşaltma olmayınca süt çoğalmak yerine azalmaya başlar. Bu azalmayi durdurmak için memeyi boşaltmak gerekir. İster kolostrum ister olgun süt olsun, süt oluşturma mekanizmasını her ikisinde de memeyi çok az da olsa boşaltarak hızlandırabiliriz. Halk arasında yaygın olan süt oluşturan içecekler ya da yiyecekler aslında süt yapmazlar. Bazı anneler, emzirme ya da sağma düzenli ve yeterli ise galaktogogları (süt yapan şifalı otlar) faydalı buluyorlar. Bu otlar genelde vücudun meme boşaltmaya gereken tepkiyi göstermesine yardımcı olabilirler, fakat tek başına süt yapmazlar.

Doğumdan sonra bebeğinizi hemen emzirmek imkansız olduğu zamanlarda ilk saatlerde ya da ilk günde göğsünüzü sağmaya başlamak gereken süt oluşma mekanizmasını başlatır ve sütünüzü gereken miktarlarda oluşturur. İlk günlerde kolostrum oluşur ve miktarı damla damla olur. Bir gün boyunca tek bir kaşık süt elde etmiş olsanız bile bebeğiniz için bu çok büyük bir destektir. Kolostrum sağmak için ellerinizi ve plastik bir kaşık ya da şırınga kullanmanız yeterli olacaktır. İlk günlerde en etkili sağma pompayla değil, elle olabilir (aşağıda elle sağma tekniğini bulabilirsiniz). Elle çıkartığınız damlaları şırınga ile toplayıp bebeğinize verebilirsiniz. Düzenli (her 2-3 saatte bir) sağmaya devam ederseniz sütünüz günden güne artmaya başlar.  Pompadan geçecek kadar sütünüz oluşmaya başladığı zaman isterseniz pompaya geçebilirsiniz. Bir çok anne için her 2-3 saatte bir her tarafı 15 dakika sağmak yeterli süt miktarına ulaşmak için yeterlidir. Pompalama emzirme kadar etkili olmadığı için pompalamaya başladıktan birkaç hafta sonra bazı anneler sütte azalma fark edebiliyorlar. Bunu önlemek için ilk haftalarda daha sık süt sağmak izleyen haftalarda sütte azalma olsa bile yeterli miktarda süt oluşmasını sağlar. Bir çok anne pompa ile sağdıktan sonra birkaç dakika da elle sağmaya devam ederek bu sorunu önlüyor.

Bazen anneler emzirmeden ya da sağmadan önce memenin dolmasını bekler, bunun gerekmediğini vurgulamak gerekir.

Bu konu üzerinde biraz daha durmak istiyorum. Süt oluşturma mekanizmasını anlamak genelde biraz zor olabiliyor. Süt çok ilginç bir sıvıdır, bir şekilde kanın bir çeşidi diyebiliriz. Süt kan gibi sürekli vücudumuzda oluşabilen bir sıvıdır. Fakat özellikle ilk aylarda sütün oluşma hızı dengeli değildir. Birçok anne emzirme başlangıcında ihtiyaçtan fazla süt oluşturabilir, bu yüzden de vücudunda süt oluşturmayı durduran mekanizma da bulunur. Sütün oluşma hızı bir çok kadında benzer olsa da memede depolama kapasitesi farklıdır. Bazı kadınlarda memede en fazla 60 ml süt toplanabildiği halde bazılarında 200 ml bile olabiliyor. Meme süt ile dolduğu zaman bu sütün sorun yaratmaması için vücut inhibitörler üretir, bu inhibitörler de süt üretimini yavaşlatır. Bu, memenizi dolu hissediyorsanız bir sonraki sefere vücudunuz daha yavaş süt üretmeye başlayacak demektir. Bunun yanında da süt üretme hızı da gittikçe yavaşlar. Memenin boşalmasını takip eden ilk saatte bir miktar süt oluşur, diyelim ki ortalama 60 ml (bebeğin tam ihtiyacını oluşturan olgun sütten örnek veriyorum, ilk haftalarda büyük ihtimalle bundan 2-3 kat az olabilir), ikinci saati beklersek ürettiğimiz süt 120 ml olmayacak, büyük olasıklıkla 100 ml civarında olacak. Üçüncü saat de memeyi boşaltmadan beklersek bu miktar 120 ml civarında olur. Bu süreçte saatte bir emzirebildiğimiz/sağdığımız zaman 180 ml süt vermiş olurken 3 saatte bir emzirdiğimizde/sağdığımızda 120 ml süt vermiş    oluruz. Eğer 4-5 saat beklersek çoğunlukla süt 120 ml den çok farklı olmaz. Ayrıca annenin memede süt depolama kapasitesi düşük ise oluşan süt düşük miktarda birikir. Bebek bu durumda sık sık meme emiyorsa gün içinde gereken süt miktarını alır, fakat emzirmeler arasında fazla vakit geçerse bebek yeterli süt alamayabilir.
Tüm bunları kısaca söylersek – hiçbir şeye bakmadan sık sık ve düzenli meme boşaltmak en önemli şeylerden biridir.

Yeni doğan bebekle birlikte hayatındaki değişikliklere alışırken bir çok annenin hem vakti hem  de enerjisi  fazla tükenebiliyor. Bu yuzden bir çok anne için süt arttırmaya en kolay yoldan başlamak en iyi çozüm oluyor.

Pozisyonun önemi

Bebek memeyi alabiliyorsa ve emiyorsa ilk olarak sık sık emzirmek hem kolay hem de en etkili yöntemdir. Grubumuzdaki bir çok anne destek alıp daha önce memeyi alamayan bebeği emzirmeyi başarıyor. Bu çalışmalarda en etkili yöntem "arkaya yaslanarak (laid-back)" pozisyonu oluyor. 


İstediğiniz şekilde giyinin ve bebeğinizi de istediğiniz bir şekilde giydirin.
Sırt üstü uzanabileceğiniz ve sırtınızı destekleyen bir yatak ya da koltuk bulun - dümdüz değil fakat rahat bir şekilde arkanıza yaslanın, böylece bebeğinizi göğsünüzün üzerine koyduğunuzda yerçekimi onun vücudunun sizin vücudunuzla uyumlu bir şekilde durmasını sağlayacaktır.
Başınızı ve omuzlarınızı destekleyin. Bebeğinizin vücudunun ön kısmının sizin vücudunuzun ön kısmıyla temas etmesini sağlayın.
Sırt üstü uzandığınızda bebeğinizi kucaklamadığınız için bebeğiniz üzerinizde istediğiniz her pozisyonda rahat edecektir. Sadece vücudunun ön kısmının tamamen sizin karşınızda olduğuna emin olun.
Bebeğinizin yanağının çıplak göğsünüzün yakınında bir yere yaslanmasına izin verin. Ona istediğiniz kadar yardımcı olun; ne yapmaya çalışıyorsa onu yapması için ona yardım edin. Siz bir takımsınız.
Memenizi tutun ya da tutmayın, nasıl isterseniz.
Rahatlayın ve birbirinizin keyfini çıkarın.



Bu pozisyonda bebek kendi kendine memeyi alabiliyor ve memeyi kavramayi daha kolay başarabiliyor. Bunun dışında pek çok anne yatay pozisyonları da çok uygun buluyor.


Birçok anne yatarak emzirme pozisyonunu rahat bulur, özellikle de geceleri.
Hem anne hem bebek birbirleriyle karşı karşıya olacak şekilde yan yatarlar. Rahat etmek için sırtınıza ve dizlerinizin arkasına ya da arasına yastık koyabilirsiniz.
Bebeğin sırtına koyulacak bir yastık ya da rulo haline getirilmiş bir battaniye yuvarlanıp sizden uzaklaşmasını engelleryecektir. Bebek, sırtı önkolunuz boyunca uzanmış biçimde kolunuzda yatabilir. Kalçasından bükülü olması ve kulağının, omzunun ve kalçasının bir çizgide olması bebeğinizin sütü daha kolay almasını sağlar.
Bazı anneler bu pozisyonu gündüz de uygulamanın oldukça yardımcı olduğunu düşünmektedirler.

Bebeğinizi emzirmeye çalışırken başka değişik pozisyonları da denemek faydalı olabilir. Bunlardan en sık kullanılanları LLL web sayfamızda bulabilirsiniz.


Meme emme öğretimi

Erken doğan bebekler ilk günlerde memeyi alamadıkları için onlara emmeyi öğretmek birkaç hafta bile alabilir. Bu dönemde en önemli şeylerden biri süt miktarınızı oluşturmak ve yeterli tutmaktır. Bebeği memeden emzirmek süt artırmak için en hızlı yoldur. Bu yüzden ilk günlerde bu konuya fazla vakit harcayatak ilerde bu sorunu daha kolay şekilde çözmek mümkün olabilir. Bu dönemde emzirme uzmanından bilgi almak da önemlidir, emzirmeye çalışırken emzirme tekniklerini ve rahat pozisyonları bilmek büyük fark yaratabilir.
Bebeğinizle bağlanmak ve onu emzirmeye alıştırmak için en iyi yöntemlerden biri bebeğinizle tam anlamıyla "yuvalanmak" (nesting) tır. Bunun anlamı şudur: Bebek ve anne kendini rahat hissedecek şekilde birkaç günü (bazı durumlarda 2-3 gün yeterli olup bazı durumlarda 2 hafta da olabilir ) evde beraber geçirirler, bunun için en ideal yer yatak olsa da televizyon karşısındaki kanepe de bir seçenek olabilir. Bu süreçte bebeğinizin ve sizin üzerinizde ne kadar az kıyafet olursa o kadar etkili olur – annenin belden yukarısının açık olmalı (önden tam açılan gecelik de uygun olur), bebeğin de sadece beziyle kalması en idealidir. Bol bol ten teması yanında yarım saatte, bir saatte bir emzirme denemeleri yapılır.
Bebeğiniz uzun uyursa (2 saati geçmeyecek) anne de yanında dinlenir. Uyanıkken her fırsatta emzirmeye çalışılır. Gece veya gündüz fark etmez, çünkü bu özel bir süreçtir ve yalnızca emzirmeye odaklanılır. Gündüz dinlenmeye dikkat edilse de gece bebeği uykuda sık sık emzirmek gerekir. Bir çok anne ilk 2-3 günde büyük fark görür. Emzirmeye odaklanmak için çevrenizden destek almaniz gerekebilir, iyi beslenmeniz ve diğer ev islerinin yapılması konusunda size yardımcı olabilirler. Önceden memeyi alamayan bebek memeyi almaya başlar, süt miktarı artmaya başlar ve en önemlisi bebeğinizle güçlü bir bağ kurmuş olursunuz.


Meme alamayan prematüre bebekler için de bu yönteme yakın başka bir yöntem kullanılır. Buna"kanguru bakımı" denir (kangaroo care). Bebeğinizi üzerinde sadece bezi ile çıplak göğsünüze yerleştiriyorsunuz. Gerekirse şapka kullanılır. Üzerine battaniye örtülür. Annesinin (yada babasının)  kucağında dik şekilde tutulan bebekler daha iyi uyurlar, daha iyi nefes alırlar ve daha iyi ısınırlar. Ayrıca daha emmeye başlamamış olan bebek için de bu dönem memeye alışmak için önemli bir dönemdir. Bebeğinizin memeyi alması için sütünüzü biraz sıkabilirsiniz, bebeğiniz de o sütü memeden yalayabilir.

Bazı hastanelerde bebek daha oksijene bağlıyken bile bu bakım kullanılır. Bu bakım hem bebeğin gelişimine iyi gelir hem de sütün oluşmasında faydalıdır. Ayrıca memeyi sağmayı da unutmamak gerekir (bebeği kucaktan indirmeden de sağmayı deneyebilirsiniz, özellikle büyük göğüslerde bunu yapmak daha kolay olabilir).  Bebeğiniz memeyi alabildikten sonra yavaş yavaş emzirme çalışmalarına başlayabilirsiniz.
Memeyi zor alan yada memede kavga çıkartan bebekleri da daha rahat emzirebilmek uykuda emzirmeyi deneyebilirsiniz. Bir çok bebek uyumadan önce ve uyanır uyanmaz memeyi daha istekli alır. Bebeğiniz memeyi almaya çalışırken çok ağlıyorsa önce onu kucakta hafifçe sallayıp gözlerini kapatmasını bekleyin. Önceden memeyi açmanız  iyi olur, çünkü bebeğiniz gözlerini kapattıktan hemen sonra ağzının yanına memeyi getirip bebeğin meme arama refleksini görebilirsiniz. Memeyi daha yakına yaklaştırıp ve belki elle destekleyip bebeğinize memeyi verebilirsiniz. Çoğunlukla bebekler bu şekilde memeyi alır. Onun dışında bebeğinizi uyanır uyanmaz, daha gözleri açmadan da emzirmeye çalışmak etkili olur. Memeyi istemeyen birçok bebek kucağa gelince uyanıp memeyi reddedebilir, bu durumda bebeğinizi uyuduktan sonra genişçe bir yatağa koyarsanız bebeğiniz uyanmaya yakınken onun yanına uzanıp emzirmeniz daha kolay olabilir.

Bebeğiniz memeyi almaya başladıysa ve siz de sütünüzü önceden sağarak yeterli miktarda kalmasını sağladıysanız doğrudan memeden emzirmeye başlayabilirsiniz ve hayatınız kısa bir zaman içinde kolaylaşır.

Süt Sağma

Sütünüz yetmiyorsa, çok az miktarda oluşuyorsa bebeğinizi emzirmeye çalışarak sütü artırmak için çalışmanız gerekecek. En etkili yöntemlerden biri düzenli, 2-3 saatte bir 15 dk her iki memeyi sağmaktır. Fakat küçük bebekle bunu yapmak o kadar kolay olmayabilir. Bu işi kolaylaştırmak için pompayı buzdolabında saklayabilirsiniz. Kullanıp yıkamadan geri koyabilirsiniz ve sadece bir defa akşam yıkamak yeterli olacaktır. (bebeğiniz hastanede ise ve sütünüzü sağıp ona veriyorsanız bu yöntem uygun olmayabilir). Bu şekilde fazla vakit harcamadan düzenli sağma yapabilirsiniz. Bebeğiniz uyanıkken oturup ayaklarınızı yükselterek onu da dizlerinizin üstüne yatırırsanız rahat rahat sağabilirsiniz.
Bebeğiniz memeyi alamıyorsa ve emzirmeye odaklanıyorsanız memeyi sağmak şarttır. Bir günde bebeğiniz memeyi mutlaka kabul eder, fakat memede az süt olursa emzirmek daha zor olabilir.
Düzenli sağmaya başladıktan sonra süt miktarına bakmadan devam etmek gerekir. İlk haftada toplam 30 ml süt çıksa bile düzenli sağma ile bu miktar günden güne artmaya başlar. Kaliteli bir pompa kullanmak iyi olabilir, fakat elle sağma halen en etkili sağma metodudur.


Elle Sağma


  • Memelerinizi uyandırın, sallayın, masaj yapın, hareket ettirin
  • Parmaklarınızı karşılıklı olarak areolanızın iki tarafına yerleştirin
  • Göğüs bölgenize doğru geriye bastırın
  • Parmakları birbirine doğru bastırın ve deriyi kaydırmadan meme ucuna doğru hafifçe sürükleyin
  • Baskıyı bırakın, elinizi rahatlatın
Birkaç kez tekrar edin. Anında bir şey beklemeyin. İstediğiniz zaman masajı ekleyin. Başka kanallardaki sütü hareket ettirmek için elinizin pozisyonunu değiştirin.
Kolostrum: damlaları plastik kaşıkta biriktirin, bebeğin ağzına boşaltın ya da damlalıkla toplayın.
Süt: Pompa hunisine veya büyük kâseye sağın.
newborns.stanford.edu/Breastfeeding/HandExpression.html adresindeki videoyu izleyin.

1. Bastırın
2. Sıkkın
3. Parmakları kaldırmadan gevşetin

  
Bebeğiniz memeyi alamadığı süre boyunca sık sık emzirme çalışması yapmak (yuvalama yöntemi) emmeye başlamaya yardım edebilir. Bebeğiniz bu hafta olmasa da sonraki hafta yada sonraki hafta memeyi tutmaya başlayabilir. Anne ve bebek için bu zamanı hoş geçirmek çok önemli, hiçbir şekilde ağlayan bebeğin ağzına memeyi sokmamak gerekir, fakat memeyi ararken hafifçe mızmızlanıyorsa da korkmamak lazım. Bebeğiniz memeyi almaya çalışırken çok üzüldüyse sakinleşip tekrar başlayabilirsiniz . Ya da başka bir pozisyonu da deneyebilirsiniz.

Mama azaltma yöntemleri
Mama kullanılıyorsa, memeye alıştırma döneminde önemli olan mamayı ölçekle vermektir. Bu şekilde bebeğinizin günlük hep aynı mama miktarı aldığını kontrol edebilirsiniz. Bebeğinizin memeyi alıştırma döneminde aç kalmaması çok önemlidir. Besin alamayan bebek halsiz kalıp memeyi almakta zorlanabilir ve sinirlenebilir. Bazı anneler bebeği önceden biraz besleyip (mesela normal porsiyonun  üçte biri) ondan sonra emzirmeye çalışmayı etkili bulurlar. Bazıları da önce emzirip ardından mamayı verirler. Bebek bir memeyi bitirip hala süt arıyorsa ikinci memeden emzirip sonra yine birinci memeden emzirmeye çalışmak hem bebeği daha iyi doyurur hem de sütü artırır. Bebeğiniz sağılmış süt ile besleniyorsa memeden bir günde aynı miktarda süt alamayabilir, bu yüzden verdiğiniz sütü hemen kesmek bebeğinizde emme sorunları yaratabilir.

Bebeğiniz emmiyorsa ve mama kullanıyorsanız sütünüzü düzenli sağmaya başladıktan sonra mama yerine anne sütü vererek yavaş yavaş mamayı azaltabilirsiniz.
Bebek memeyi almaya başladıktan sonra en kolay mama azaltma metodu yavaş yavaş keserek azaltmaktır. Bu süreçte doktorunuza mutlaka sık sık danışmanız gerekir. Bebeğinizin durumu mamayı azaltmaya müsaitse ve bebeğiniz memeyi almaya başladıysa bebeğinize 24 saatte verdiğiniz mama miktarını 20-30 ml azaltmakla başlayabilirsiniz. Genelde bir porsiyonda süt en fazla 5 ml azaltılmış olur. Bu şekilde süt verdiğiniz zaman yanında da bol bol emzirmek gerekir. İki-üç gün böyle devam ettikten sonra yeniden azaltma yapabilirsiniz. Yine günlük miktardan 30 ml kesecek (porsiyon başına yine en fazla 5 ml azalacak) şekilde devam ediyorsunuz. Bu şekilde devam ederek tüm mamayı kaldırmak mümkün. Bebeğiniz sağdığınız sütle besleniyorsa bu yöntemi biraz daha hızlı uygulabilirsiniz. Çok küçük bebeklerde acele edilmemelidir, yeterince besin almayan bebek çok uykulu olmaya ve daha az emmeye başlar.

Mamayı azaltma döneminde bebeğinizin yeterli miktarda süt alıp almadığını anlayabilmek için bebeğinizi birkaç günde bir tartabilirsiniz ve www.lllturkiye.org web sayfasında faydalı bilgiler bölümünde ‘Bebeğim Yeterince Süt Alıyor mu?’ yazısını okuyabilirsiniz.

Alternatif süt verme yöntemleri için bu yazıya bakabilirisiniz


Kaynakalar:
“Emzirme Sanatı”, Gün Yayıncılık, La Leche League International 2011
“The Breastfeeding Answer Book”, La Leche League International, 
2003

"Breastfeeding Answers Made Simple" Nancy Mohrbacher, IBCLC, FİLCA, 2010
"The Breastfeeding Mother's Guide to Making More Milk" Diana West, İBCLC, and Lisa Marasco, M.A., İBCLC, 2009

Devamını Oku
Hiç yorum yok
Share:

Bebeğim Yeterince Süt Alıyor mu?


EMZİRİLEN BEBEĞİN YETERİNCE SÜT ALDIĞI NASIL ANLAŞILIR?

  • Bebeğiniz doğumdan sonraki ilk gün ya da ilk iki gün günde yalnızca bir ya da iki bez ıslatır. Üçüncü ya da dördüncü günden itibaren bebeğiniz ıslak bez sayısını artıracaktır. Bundan sonra günde en azından beş ya da altı bez ıslatmalıdır ve bu bezler oldukça ıslak olmalıdır. 
  • Bebeğiniz doğumdan sonraki ilk gün ya da ilk iki gün mekonyum, yeşil-siyah renkte katran görünümlü ilk kaka, döneminden geçecektir. Üçüncü gün itibariyle rengi yeşil olup geçiş kakasına dönüşecektir. Bebeğin, doğumdan sonraki üçüncü gün civarında başlayan ve günde en az üç-beş defa kendini gösteren bağırsak hareketleri ortaya çıkacaktır. Beşinci günden itibaren kakasının rengi genelde parlak sarı renkte olur. Miktarının en az 2,5 cmlik bir bozuk para kadar olması gerekir.
  • Bebeğiniz doğumdan sonraki ilk üç ya da dört gün içinde doğum kilosunun en fazla %7’si kadar kilo kaybedebilir. Üçüncü ya da dördüncü gün sütünüz daha çok gelmeye başladığında bebeğinizin artık kilo almaya başlamasını bekleyebilirsiniz. Bebeğiniz 10-14 günlük olduğunda doğum kilosuna ulaşmış olmalıdır. Bundan sonra anne sütü alan bebeklerin çoğu ilk dört ay haftada ortalama 170-210 gr. alır. 
  • Bebeğiniz sık sık, genellikle her 1,5 saat ile 3 saat arasında, meme emecektir, bu da 24 saatte ortalama en az 8-12 defa demektir. İlk günlerde sık sık emzirmek anne sütünün gelmesine yardımcı olur. 
  • Bazı bebekler birkaç saat çok sık emerler ve sonra birkaç saat uyurlar. Beslenme her zaman düzenli aralıklarla olmaz. 
  • Bebeğin beslenme işaretlerini takip edin ve bir beslenme çizelgesi oluşturmaya çalışmayın. Ağlama gecikmiş açlık işareti olarak değerlendirilmelidir.
  • Bebeğiniz sağlıklı görünüyor, ten rengi iyi durumda, cildi sıkı, kilo alıyor, boyu uzuyor, baş çevresi gelişiyor ve hareketliyse bebeğiniz yeterli miktarda süt aldığına emin olabilirsiniz.


YANLIŞ ALARMLAR
Bazı anneler bebekleri çok süt alsa da hala bunun yeterli olmadığını düşünürler. Anneleri endişelendiren “yanlış alarm” örnekleri aşağıdaki gibidir:

Memeleriniz birden yumuşamış gibi gelir. Baştaki dolgunluk hissi hafiflediğinde hemen hemen tüm anneler böyle düşünür. Bu daha az süt ürettiğiniz anlamına gelmez; sadece süt miktarınız bebeğinizin ihtiyaçlarına uygun hale gelmiştir.

İki emzirme arasında memelerinizden artık süt sızmamaktadır. Bu da sütünüzün bebeğinizin ihtiyaçlarıyla uyum içinde olduğunun başka bir belirtisidir. Bazı annelerde ilk aylardan sonra bile memeden süt sızması devam eder; bazılarında ise sızma nadiren olur. Bunun ne kadar süt ürettiğinizle ilgisi yoktur.

Bebeğiniz huzursuz görünüyor. Çoğu bebeğin her gün huzursuz zamanları olur, bunun açlıkla ilgisi yoktur. Bazı bebeklerin çok uyarılmaya ve harekete ihtiyacı vardır; bazıları ise yatıştırılmaya ve sevecenliğe ihtiyaç duyar. Bebeğinize onu rahatlatma yollarını buldukça ne şekilde cevap vereceğinizi öğreneceksiniz. Eğer huzursuz bebeğiniz meme verdiğinizde sakinleşiyorsa devam edin ve onu emzirin. Fakat bunu doymadığına dair bir işaret olarak algılamayın.

Bebeğiniz birden daha sık emmek istiyor ya da emdikten sonra kısa süre sonra bile hala aç görünüyor. Bebekler genellikle 2-3 haftalık olduklarında, daha sonra 6 haftalık olduklarında ve 3 aylık olduklarında “büyüme atakları” döneminden geçerler. Bu dönemlerde birkaç gün boyunca daha sık emmek isterler. Bebeğiniz için bu, kendi ihtiyaçlarını karşılayabilmek için sütünüzü arttırmanın bir yoludur.

Bebeğiniz aniden emme süresini azalttı. Bebekler büyüdükçe daha verimli emmeye başlarlar, dolayısıyla bu durum endişelenilecek bir işaret değil aksine emzirmenin başarılı bir şekilde devam ettiğini gösteren olumlu bir işarettir.

Yüzyıllardır anneler bebekleri için yeterli süt üretme kabiliyetine sahip olmuşlardır. Bir sağlık sorunundan ya da bir olumsuzluktan kaynaklanan bazı beklenmeyen durumlarda, bir annenin endişelenmek için sebebi olabilir ve bebeğinin yeterli süt aldığından emin olmak için kilo artışını dikkatlice takip etmesi gerekebilir. La Leche League ile temas halinde olmak genellikle annelerin bebekleri için yeterli süt ürettiklerine olan inançlarını tazelemek için ihtiyacı olan bilgi, destek ve teşviki edinmelerini sağlayabilir.

 

Sütünüzü Artirmaya Ihtiyaç Duyuyorsaniz

Destek alın. Bebeğiniz iyi kilo almıyorsa ya da ilk birkaç günden sonra da kilo kaybetmeye devam ediyorsa, emzirme konusunda bilgili biriyle temasa geçin. Çoğunlukla bir La Leche League Lideri ya da başka bir emzirme uzmanı emzirme tekniğinizi geliştirmeniz konusunda size yardımcı olabilir ve duruma çok çabuk çözüm bulabilir. Ayrıca bebeğinizin doktoruyla da yakın temas halinde olmanız gerekli olacaktır çünkü bazı durumlarda yavaş kilo alma çok ciddi sağlık sorunlarına işaret edebilir.

Bebeğiniz emdiği kadar sık sık emzirin. Uykusu gelen bebeğin uyandırılması ve sık emmeye teşvik edilmesi gerekir. Sık sık emzirmek bol süt gelmesine yardımcı olur. Memeler ne kadar çok uyarılırsa o kadar fazla süt üretir.

Her beslenmede iki memeden de emzirin. Böylece bebeğinizin var olan bütün sütü aldığına emin olabilirsiniz ve iki meme de sık sık uyarılmış olur. Bebeğinizin işaretlerini takip edin, ilk memeyi emmeyi bitirdiğini anladıktan sonra diğer memeye geçin. Emzirme sürelerini sınırlamaya çalışmayın.

Bebeğinizin doğru pozisyonda olduğuna ve memeyi iyi kavradığına emin olun. Bebeğin dudaklarının areola’da (meme ucunun etrafındaki koyu renk bölge), meme ucunun hemen arkasında olmalıdır. Bebeğinizin yutkunduğunu duymanız gerekir. Bebeğinizin iyi emdiğine emin değilseniz ya da emzirirken memenizde herhangi bir hassasiyet hissediyorsanız La Leche League Liderinden ya da başka bir emzirme uzmanında yardım isteyin.

Bebeğinizin ilgisini çekmek için meme sıkmayı deneyin. Süt akışını artırmak için bir yandan başparmağınızla diğer yandan da kalan parmaklarınızla memeyi iyice sıkın. Bebek emmeyi bırakana kadar sıkın sonra durun. Parmaklarınızı memenin etrafında döndürün ve yeniden sıkın. İki memeyi de her emzirmede iki defa kullanacak şekilde diğer memeye geçin. Memenizi iyice sıkın ama meme dokusunda herhangi bir zedelenmeye sebep olmamaya dikkat edin.

Bebeğinize yalnızca anne sütü verin. Eğer bebeğiniz ek mama alıyorsa bunu birden kesmeyin. Emzirme tekniklerinizi geliştirdikçe ve sütünüz arttıkça ek mamayı kademeli olarak azaltabileceksiniz. Fakat bebeğinizin yeterli miktarda süt aldığına emin olabilmeniz için ıslak ve kirli bezlerine bakmanız gerekir. Bebeğinizin kilo alıp almadığını gözlemleyin ve doktorunuzla irtibatta olun.

Bebeğinizin emdiği tek şey meme olmalıdır. Eğer geçici olarak bir destek gerekiyorsa bunun kaşık, fincan ya da emzirme destek sistemi (EDS), bebek meme emerken küçük bir tüp yardımıyla ek süt verilmesini sağlayan bir gereç, kullanılarak verilmelidir.

Dinlenme, rahatlama, yeme içme ve yeterli içecek gibi kendi ihtiyaçlarınıza da özen gösterin. Kendinizle ilgilenmek süt üretmenize ve genel olarak kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacaktır.

Sütünüzü arttırmak için şifalı otlardan ya da reçeteli ilaçlardan faydalanabileceğinizi dikkate alın. Pek çok anne şifalı otların süt miktarları üzerinde olumlu etkisi olduğunu düşünmektedir. Bunları tek başınıza kullanmadan önce bu konularda bilgisi olan birine danışın.


Daha fazla sorunuz ya da endişeleriniz olması durumunda La Leche League Liderinizle (www.llli.org, www.lllturkiye.org), sertifikalı emzirme danışmanı (www.ILCA.org) ya da emzirme uzmanınızla irtibata geçin. Kilo almayan bebeğin doktor tarafından düzenli olarak kontrol edilmesi gerektiğini unutmayın.

Devamını Oku
Hiç yorum yok
Share: