EMZİRME SANATI
THE WOMANLY ART OF BREASTFEEDING
La Leche League International 8th Edition
Hamilelikten memeden kesmeye kadar emzirmeye dair her şey tek kitapta!
Emzirmeyi hem sizin hem de bebeğiniz için kolaylaştıracak bilgiler...
Yayınevi:
Gün Yayıncılık
Editör:
Charlotte Codron, IBCLC, LLL Lideri
Zeynep Sezen Ph. D., LLL Lideri
Nihan Zayım, Uzman Emzirme Danışmanı
Sipariş:
Emzirme Sanatı kitabında geçen linkleri burada:
Acil gebelikten korunma, korunmasız cinsel ilişkiden sonra veya kullandığınız gebelikten korunma yöntemi başarısız olursa örneğin, prezervatif parçalanmışsa veya doğum kontrol hapını içmeyi unuttuysanız hamile kalmanızı önleyen acil yöntemdir. Ertesi gün hapı, birincil doğum kontrol yöntemi olarak değil, yalnızca acil durumlar için tasarlanmıştır.
İki tip acil kontrasepsiyon yöntemi vardır:
1-Acil doğum kontrol hapları ertesi gün hapı olarak bilinirler. Levonorgestrel (norlevo, ertes72, postpill) ya da ulipristal asetat (ella) içerirler.
2-Rahim içi araç yani spiraller
ERTESİ GÜN HAPLARI NASIL ÇALIŞIRLAR?
Ertesi gün hapları, oluşmuş olan hamileliği sonlandırmaz. Öncelikle yumurtlamayı
geciktirerek veya önleyerek çalışırlar.
Ertesi gün hapının, kürtaj hapı olarak da bilinen mifepriston içeren ilaçlardan farklıdır. Mifepriston, döllenmiş yumurtanın rahim duvarına yapıştığı ve gelişmeye başladığı hamileliği sonlandırır.
ERTESİ GÜN HAPLARININ RİSKLERİ NELERDİR?
Acil doğum kontrolü, korunmasız cinsel ilişkiden sonra hamileliği önlemek
için etkili bir seçenektir, ancak diğer doğum kontrol yöntemleri kadar etkili
değildir ve rutin kullanım için önerilmez. Ayrıca, ertesi gün hapı doğru
kullanımda bile başarısız olabilir ve cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara karşı
hiçbir koruma sağlamaz.
- Bazı ilaçlar(barbitüratlar, antibiyotikler, doğum kontrol hapları, St
John's wort gibi bitkisel ilaçlar, mide asidini azaltan omeprazol içeren
ilaçlar) ertesi gün haplarının etkinliğini azaltabilir.
- Fazla kilolu kadınlarda ertesi gün haplarının etkinliği azalabilir.
-Ertesi gün hapı aldıktan sonra korunmasız cinsel ilişki olursa gebe
kalmayı önlemez. Ertesi gün hapı aldıktan itibaren bir sonraki adete kadar
prezervatif kullanmak güvenli doğum kontrolünü sağlar.
- Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korumaz.
ERTESİ GÜN HAPLARI NASIL ALINMALIDIR?
Levonorgestrel adlı sentetik hormonu içeren ertesi gün hapları korunmasız cinsel ilişkiden sonraki 72 saat (3 gün) içinde alındığında Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre gebelik riski % 2,1 dir. Ne kadar erken alınırsa gebeliği önleme yüzdesi o kadar yüksek olur. Yumurtlama döneminde ve yumurtlama olduktan sonra alırsanız gebelik ihtimali vardır, sperm vücudunuzda 5 güne kadar canlı kalacağından yumurtlama döneminde aldığınız levonorgestrel içeren ertesi gün haplarıyla gebelikten korunma şansınız azalır.
Ulipristal asetat içeren ertesi gün hapları korunmasız cinsel ilişkiden sonraki 120 saat (5 gün)içinde alındığında Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre gebelik riski % 1,2 dir. Korunmasız cinsel ilişkiden sonra ne kadar çabuk alınırsa gebelikten koruma yüzdesi artar. Kilolu kadınlarda levonorgestrel içeren ertesi gün haplarına göre gebelikten daha fazla korur.
ERTESİ GÜN HAPLARININ EMZİRMEYE ETKİLERİ NASILDIR?
-Levonorgestrel içeren ertesi gün hapları emzirme döneminde güvenlidir. 2013 yılında yayınlanan bir çalışmaya göre, levonorgestrel içeren ertesi gün hapı aldıktan sonra annelerin %75'i, ertesi gün hapı sonrası 8 saat içinde emzirmeye yeniden başlamıştır. Hiçbiri bebeklerinde herhangi bir olumsuz etki fark etmemiştir (Polakow-Farkash). Bir çalışma, levonorgestrelin anne sütüne geçtiğini ancak minimum miktarlarda olduğunu göstermiştir (Jatlaoui 2016). Polakow-Farkash, çalışma bulgularının emzirmeyi kesmeye gerek kalmadan emzirme döneminde acil kontraseptif olarak levonorgestrel kullanmanın güvenli olduğunu bildirmektedir.
-Ulipristal asetat içeren ertesi gün haplarının anne sütündeki konsantrasyonlarının tedavinin ilk 24 saatindeki ortalama ulipristal konsantrasyonu kullanarak, göreceli bebek dozu, güvenli olarak kabul edilen %10'luk seviyenin (Hale) çok altında %0.8 olmuştur. Bu araştırma sonucuna rağmen ilaçların bebeğe etkileri hakkında yeterli veri yoktur. Ulipristal asetat içeren ertesi gün haplarını aldıktan sonra bir hafta bebeğinizi emzirmemeniz önerilir. Emzirme döneminde alırsanız, bebeğinizi almadan hemen önce emzirmelisiniz. Bir hafta boyunca sütünüzün kesilmemesi için sütünüzü pompalamalı ve atmalısınız.
YUMURTLAMA DÖNEMİNDEYKEN KORUNMASIZ İLİŞKİDEN SONRA GEBE KALMANIZI ENGELLEYECEK EN GÜVENİLİR YÖNTEM NEDİR?
Korunmasız cinsel ilişkiden sonraki 120 saat içinde takıldığında, bakır içeren bir RİA (rahim içi araç- spiral) hamileliği önlemede %99'dan fazla etkilidir. Spiral , en etkili acil korunma şeklidir. Yerleştirildikten sonra, kadınlar RİA'yı devam eden bir doğum kontrol yöntemi olarak kullanmaya devam edebilir veya başka bir doğum kontrol yöntemine geçmeyi seçebilir. Kadının spiral taktırmak için bir kadın doğum uzmanına başvurması ve spiralin rahim içine yerleştirilmesi gerekir. Bakırlı spiral emzirmeye engel teşkil etmez.
DOĞUM KONTROL HAPLARININ ACİL DURUMLARDA KULLANILMASI UYGUN MUDUR?
Hem progesteron hem de östrojen içeren doğum kontrol haplarının korunmasız cinsel ilişkiden sonra yüksek dozda alınması, ertesi gün hapları kadar yüksek şekilde gebeliği engellemez. Ayrıca yan etkileri fazla olduğundan tercih edilmez. Kombine doğum kontrol hapları süte geçtiğinden emziren anneler için uygun değildir.
ERTESİ GÜN HAPI SONRASI DİKKAT ETMENİZ GEREKENLER
-Bebeğiniz doğduktan sonra tekrar adet olmaya başlamadıysanız ertesi
gün hapı kullandıktan sonra da adet görmediyseniz doktorunuza başvurun.
-Adetiniz 7 gün geciktiyse veya miktarı eskiye göre çok azaldıysa gebelik
testi yaptırın.
-Çok nadiren, ertesi gün hapına rağmen hamilelik oluşabilir.
Çalışmalar erken gebelikte alınan ertesi gün hapının doğumsal anomaliler ve
gebelik komplikasyonları ile ilişkili olmadığı konusunda güven veriyor.
-Aynı adet döngüsünde 2 kez ertesi gün hapı almanızın sağlığınıza zararı yoktur
fakat gebelikten koruyucu etkisi azalır ve adet düzensizliği olabilir.
Dr.Dilek Uslu
Instagram @drdilekuslu
Vakumlu silikon el pompaları hakkında bir bakış
In: Hem Emzirmek Hem Çalışmak Mümkün, Süt Sağmak, Süt TakviyesiTüm yazımızı HT Hayat websitesinde okuyabilirsiniz.
Charlotte Codron, IBCLC, La Leche League Lideri
Nurhayat Taş, Hemşire, Emzirme Danışmanı
Türkiye’de Emzirmenin Yerini Alabilecek Ürünlerin Pazarlanmasında Uluslararası Etik Kurallar "Mama Kodu" kısaltmasıyla biliniyor. Peki "mama kodu" kolayca ve doğru bir şekilde anlaşılabiliyor mu? Ne kodu, posta kodu gibi bir şey mi, mamanın barkodu mu, ne anlama geliyor ki?
Ne yazık ki, bu haliyle anlaması güçleşiyor ve hatta anlamı da daralmış oluyor. Mesela, “mama kodu” denildiğinde bu kurallar sadece bebek mamasıyla ilgiliymiş gibi anlaşılabiliyor.
Halbuki, Uluslararası DSÖ Kuralları bebekler ve küçük çocuklar için pazarlanan süt, mama, yiyecek, biberon, emzik gibi emzirmeyi baltalayabilecek ürünlerin tamamını kapsıyor. Bazı akademik makalelerde ve 1981'den kalan gayri resmi bir tercümede ise "DSÖ yasası" olarak geçtiğini görüyoruz ancak bu kendi başına bir yasa da değildir. Katılımcı ülkelerin Dünya Sağlık Asamblesinde bir araya gelerek aldığı kararlar doğrultusunda, kabul etmiş olan ülkeler tarafından yerel olarak yasalaştırılması beklenen, bahsi geçen ürünlerin pazarlanmasıyla ilgili etik kurallar bütünüdür. Böylece, bu yazıda ve artık tüm LLL yazılarında “The International Code of Marketing of Breastmilk Substitutes (WHO Code)”, “Emzirmenin Yerini Alabilecek Ürünlerin Pazarlanmasında Uluslararası Etik Kurallar” olarak adlandırmayı ve kısaca bahsederken "DSÖ Kuralları" olarak kullanmayı tercih ettik.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından yayınlanan Emzirmenin Yerini Alabilecek Ürünlerin Pazarlanmasında Uluslararası Etik Kurallar (DSÖ Kuralları), emzirmenin yerini alması amaçlanan ürünlerin pazarlanmasını ve tanıtımını kapsar. Emzirmenin desteklenerek bebeklerin ve küçük çocukların sağlığının korunması amacıyla, bu ürünlerin, sadece nasıl tanıtılabileceğini ve pazarlanabileceğini sınırlar; satışını veya kullanımını yasaklamaz.
La Leche League International, Emzirmenin Yerini Alabilecek Ürünlerin Pazarlanmasında Uluslararası Etik Kuralları ve bunu takip eden Dünya Sağlık Asamblesi kararlarını tam olarak destekler.
Dünya çapında La Leche League yalnızca Uluslararası DSÖ Kuralları kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirenlerle işbirliğine dayalı ilişkileri olmasını sağlamak için ortaklıklarını ve ilişkilerini düzenli olarak gözden geçirir.
NEDEN DSÖ KURALLARINA İHTİYACIMIZ VAR?
Pazarlama etiği kuralları bebek sağlığını desteklemek ve anne sütü yerini alabilecek ürünlerin üretimi, tanıtımı ve satışında emzirmeyi baltalayabilecek vicdansız uygulamaları önlemek için gereklidir.
DSÖ KURALLARININ HUKUKTAKİ YERİ NEDİR?
Dünya Sağlık Asamblesi Önergesi olan DSÖ Kuralları, ülkeler tarafından yasalaştırılarak kuralların yerelde yürürlüğe konulması için rehberlik eden bir öneri niteliğindedir. Ancak, önergeyi kabul etmesine rağmen uygulamayan ülkelere yönelik herhangi bir yasal ceza yoktur. Sonuç olarak, tasarının bazı kısımlarını yasalarına dahil eden çok az ülke dışında, DSÖ Kuralları kapsamındaki ürünlerin üreticisini veya distribütörünü, uluslararası kurallara uymadığında cezalandırmanın bir yolu yoktur.
Türkiye’de DSÖ Kurallarının sadece birkaç maddesi yasalaştırılmıştır. Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan TÜRK GIDA KODEKSİ BEBEK FORMÜLLERİ VE DEVAM FORMÜLLERİ TEBLİĞİ’ne bakabilirsiniz (Resmi Gazete, 2 Temmuz 2019 SALI TEBLİĞ NO: 2019/14 Sayı : 30819).
Her iki yılda bir, Dünya Sağlık Asamblesi (WHA), ailelere reklam için ulaşmanın yeni yollarına olanak tanıyan iletişimdeki ve teknolojideki gelişmeler gibi sektördeki değişiklikleri gözden geçirir. WHA, bebeklerin ve küçük çocukların sağlığının ve gelişiminin korunması için anne sütünün yerini alabilecek ürünlerin pazarlanmasında ele alınması gerekebilecek değişiklikleri tartışır. Varılan sonuçlar, DSÖ Kurallarının bir parçası olarak WHA ek kararlarıyla ortaya konur.
DSÖ KURALLARI NELERİ KAPSAR?
Bebekler ve 36 aylıktan küçük tüm çocuklar için “bebek sütü” ve “devam sütü” de dahil tüm formül mamalar
6 aylıktan küçük bebekler için pazarlanan tüm yiyecekler veya içecekler
Uluslararası ve ulusal standartları sağlamayan ticari bebek yiyecekleri ve içecekleri (bebekler ve 36 aylıktan küçük tüm çocuklar için pazarlanan)
Biberonlar, emzikler veya biberon emzikleri
DSÖ KURALLARINA KİMLERİN UYMASI BEKLENİR?
Yukarıdaki ürünlerin üreticileri, distribütörleri ve perakendecileri
Sağlık alanında profesyonel veya gönüllü çalışanlar
Sağlık kuruluşları - hastaneler, klinikler, ve sivil toplum örgütleri
ÜRÜN ETİKETLERİ NASIL OLMALI?
Etiketler yerel dilde olmalı
Yapay beslenmeyle ilgili riskleri kapsayan bilgi içermeli
Ürünü idealleştirici dil veya resim içermemeli, ör; uyuyan mutlu bir bebek, veya bebek bir kalkanın içinde hastalıklara karşı korunuyor izlenimini veren resimler
NELER DSÖ KURALLARINA UYGUNDUR?
Formül mamanın, emzirmekten caydırmadan, sadece ihtiyaç duyan bebekler için, güvenli bir şekilde hazırlanarak kullanılması gereğinin belirtilmesi
Etiketlerde emzirmenin üstünlüğünün ve formül mamanın yalnızca bir sağlık çalışanı tavsiyesi üzerine kullanılabileceğinin ifade edilmesi
Teknik ürün bilgisinin sağlanması, ör: “125ml polikarbonat biberon”
Sağlık çalışanlarına yönelik bilimsel ve gerçek bilgi verilmesi, ör:,”belirli proteinler içerir”, bileşenleri, bileşimi ve analizi
Tüm etiketlerde güvenli mama hazırlamaya dair doğru bilgi verilmesi
Tüm etiketlerde mamayı yanlış hazırlamanın taşıdığı sağlık risklerine karşı bir uyarı gereklidir
NELER DSÖ KURALLARINA UYGUN DEĞİLDİR?
Ebeveynlere, sağlık çalışanlarına, veya sağlık kuruluşlarına yönelik promosyonlar: bedava formül mama veya numune, hediyeler, eşantiyonlar, posterler
Sağlıkla ilgili bilimsel kanıtı olmayan iddialar, ör.”gözlerin mükemmel gelişimini destekler”
Bebeklere uygun olmayan ürünlerin tanıtımı (ör: tatlandırılmış konsantre süt)
Afet durumlarında formül mama veya besleme ekipmanı bağışı yapılması (bunun yerine, yerel kuruluşlara aileleri desteklemek için nakit para bağışı yapılmalı)
Bu yazı, 12 Ocak 2017 tarihinde Leader Today'de yayınlanan Helen Gray tarafından derlenen gönderiye dayanmaktadır. Sandy Moore-Furneaux (LLLI Uluslararası DSÖ Kuralları ve Çıkar Çatışması Komitesi Başkanı) tarafından 29 Haziran 2020 tarihinde revize edilmiş ve güncellenmiştir.
AYRINTILI BİLGİ
Emzirmenin Yerini Alabilecek Ürünlerin Pazarlanmasında Uluslararası Etik Kurallar Gayri resmi tercüme:
Uluslararası DSÖ Kuralları hakkında geçmişten bugüne bilgilere IBFAN web sitesinden ulaşılabilir. DSÖ Kuralları ihlallerini bildirmekle ilgilenenler için bağlantı şu şekildedir: https://www.ibfan.org/monitoring/
Baby Milk Action'da bulunan çeşitli yayınlar ve eğitim materyalleri: http://www.babymilkaction.org/shop#!/~/product/id=13951&prid=0&ctid=4&scid=2&tp=pl_.
Emzirmenin Yerini Alabilecek Ürünlerin Pazarlanmasında Uluslararası Etik Kurallar: International Code of Marketing of Breast-Milk Substitutes (1981)
DSÖ Kuralları hakkında sıkça sorulan sorular: International Code FAQ
Çocuk Sağlığını Korumak, Sağlık Çalışanlarına Yönelik Emzirmenin Yerini Alabilecek Ürünlerin Pazarlanmasında Uluslararası Etik Kurallar Rehberi: Protecting Infant Health, A Health Worker’s Guide to the International Code of Marketing of Breastmilk Substitutes
Çeviri: Uzm. Dyt. Beyza Geçer Gözden Geçirme: Irem Perna
La Leche League International internet sitesinde yer alan Mixing Milk yazısının çevirisidir. LLL International'ın izniyle yayınlanmıştır.
Eğer bebeğinizin beslenmesine takviye yapmanız gerekiyorsa bunu ne ile ve nasıl yapacağınıza dair pek çok yol vardır. Bebeğinizi nasıl beslemeniz gerektiği konusunda Dünya Sağlık Örgünü’nün (DSÖ) belirlemiş olduğu öncelik sırası şu şekildedir:
- Bebeği emzirmek
- Annenin sağdığı sütü bebeğine vermesi
- Başka bir sağlıklı annenin sütü
- Pastörize donör anne sütü
- Kodex Alimentarius tarafından onaylanmış ve denetlenmiş, piyasada satılan bebek formül mamaları.
Doktorunuza danışarak bebeğinizin ihtiyaçlarına en uygun maddeyi seçebilirsiniz.
Eğer formül süt ile takviye yapılacaksa annelerin akıllarına sıkça, “Anne sütü ve formül sütü aynı kapta karıştırarak mı vermeliyim?” sorusu gelir. Ayrı ayrı vermeniz çok daha iyi olacaktır. Çünkü eğer anne sütü ile formül sütü karıştırırsanız ve bebeğiniz bu karışımı bitiremezse, mama tekrar kullanılamayacağından atılır ve içerisindeki anne sütü ziyan olmuş olur. Aksine, formül sütü vermeden önce sağdığınız sütü verirseniz, bebeğiniz kendisi için özel üretilmiş anne sütünden maksimum faydalanır ve israf büyük ölçüde önlenmiş olur. Ayrıca, annenin veya bebeğin beslenmesi ile ilgilenen kişinin, “bebek önderliğinde biberonla besleme metodunu” (2) öğrenmesi önemlidir. Böylece takviye edilen süt, emzirmeye benzer bir biçimde verilir ve bebek, sütün emzirmeye oranla çok daha hızlı aktığı biberona alışmamış olur.
Tüm bunların yanı sıra prematüre bebekler üzerinde yapılan bir araştırmada (3), anne sütü ve formülayı karıştırmanın protein alımını etkilediği; kalsiyum, fosfor ve çinko birikimine sebebiyet verdiği belirtilmiş, bu nedenle anne sütü ve formülayı karıştırmak yerine ayrı ayrı verilmesi tavsiye edilmiştir.
______________
(1) Bir beslemeden artta kalan anne sütü, buzdolabında tekrar koyup iki saat içerisinde bebeğe verilebilir (Academy for Breastfeeding, Protocole #8 Human Milk Storage Information for Home Use for Full-Term Infants, Revised 2017 Medicine, http://doi.org/10.1089/bfm.2017.29047.aje
(2) Bu yöntem anlattan yazı: http://www.lllturkiye.org/2020/03/alternatif-sut-verme-metodlar.html
(3) Schanler, R. J. (2007) Human milk supplementation for preterm infants, Acta Paediatrica Volume 94, Issue s449 (accessed 04.16.2019)https://doi.org/10.1111/j.1651-2227.2005.tb02157.x
Yazan: Shaheda Yashmin
Çeviren : Merve Çelik Toraman
La Leche League International internet sitesinde yer alan Islamic and Cultural Practices in Breastfeeding yazısının çevirisidir. LLL International'ın izniyle yayınlanmıştır.
Çeşitli nedenlerden dolayı anne sütü benim için önemlidir. Bunun bir nedeni de, benim dinimdir. Müslüman bir ebeveyn olarak, daima İslami kurallara uymaya çalışmışımdır ve emzirmenin Kuran’da geçtiğini fark ettiğimde adeta büyülendim. İslamiyet ve emzirme hakkında araştırma yaptıkça, bazı tartışmalı konularla karşılaştım ve fark ettim ki kültürel ve dini uygulamaların birçoğu birbiriyle karışmış ve ayırt edilemez hale gelmiş. Tüm dinlerde olduğu gibi, Müslümanlardan bazıları Kur’an ve Sünnetlerde açıklanan dini öğretilere sıkı sıkıya bağlı iken; diğer bir kısmı ise dine daha rahat bir yaklaşım içinde olsalar da bu sefer de ağır bir kültürel baskıya maruz kalabiliyorlar. Emzirme konusunda Müslüman annelere destek vermek için, emzirmenin dini temeliyle bazı Müslümanların itaat ettiği kültürel uygulamaların arasındaki farkları anlamak gerekir.
BİR MÜSLÜMAN BAKIŞIYLA EMZİRME
Müslümanların çoğu emzirmeyi şeriat (İslam Hukuku) kurallarına göre, çocuğa Allah tarafından verilen bir hak olarak görmektedir. Emzirme ile ilgili dini kuralların hepsi Kuran’da geçmektedir ve ebeveynlere belli bir ölçüde esneklik ve seçenekler sunar.
EMZIRME SÜRESİ
Kur’an’ın öğretilerine uyan Müslüman anneler bebeklerini genellikle iki yaşına kadar emzirmeyi hedeflerler. Burada kastedilen süre Hicri Takvime yani Ay Yılına göredir, bundan dolayı çocuğun ikinci doğum gününden yaklaşık 22 gün önceye tekabül eder. Ancak ebeveynlerin her ikisi de bebeği sütten kesmeyi, meşru bir sebeple kabul ediyorsa, bir çocuğu iki yıl boyunca emzirmek zorunlu değildir.
Müslüman anneler emzirme sorunlarıyla karşı karşıya kaldıklarında, iki yıl boyunca emzirme hedeflerine ulaşamayacaklarından korkup hayal kırıklığına uğrayabilirler ve sıklıkla da suçluluk duygusuna kapılabilirler. Ellerinden gelenin en iyisini yaptıklarına dair annelere moral vermek önemlidir ve bazı şeyleri değerlendirmeye almada yardımcı bir yol olabilir. Birçok modern kültürde emzirme süresi çok daha kısadır; genellikle bir yılın sonunda biter.
Emzirme için maksimum yaş sınırı ile ilgili uygulamada, ailenin itikat etmeyi tercih ettiği fıkıh ( İslam içtihatı) ekolüne göre büyük bir çeşitlilik vardır. İslam alimleri bu konuda çok farklı görüşlerde olsalar da, bu süreç genellikle iki ila yedi yıl arasında değişmektedir. Bu da daha doğal bir sütten kesme yaklaşımı tercih eden bir annenin bu esnekliğe sahip olduğu anlamına gelir (yedi yaşına kadar emzirebilir). Bazı kültürlerde uzatılmış emzirme süresine karşı çıkılmaktadır. Mesela alt-Hint kültürlerinde kız çocukların uzun süre emzirilmesi kabul edilirken erkek çocuklar için aynı durum söz konusu değildir.
SÜTTEN KESME
Kur’an’da sütten kesmeyle ilgili özel bir açıklama olmadığı için, Müslüman ailelerin sütten kesme yöntemleri çoğunlukla kültürel uygulamalara göredir. Bangladeşli aileler, bebek altı aylık olduğunda altı pirinç tanesi verilerek ilk kez ek gıdaya (katı yiyeceğe) geçildiği zaman bir kutlama yaparlar. Bazı Afrikalı Müslüman kabile kültürlerinde (Hausa kültürel inancında) ise, bebeklere doğumdan itibaren anne sütünün yanı sıra su da verilmesi gerekmektedir ve hatta anneler bebeklerini emzirmeden önce kendi kolostrumlarını içebilirler. Bazı Hindistan-Pakistan kültürleri de geçmişte bu inanca sahipti. Farklı kabile grupları içinde uygulamaların çok fazla çeşitliliği bulunmaktadır. Buna ek olarak, gebelik esnasında emzirme bazı kültürlerde garip ve kabul edilemez görünebilir. Anneler eğer hamile kalırlarsa, güvenli olmadığını ya da sütün bozulacağını düşünerek çocuklarını sütten kesmek için acele edebilmektedirler.
TAHNIK
Pek çok Müslüman aile, bir bebek doğduktan hemen sonra bebeğe anne sütü vermeden Tahnik olarak bilinen bir dini geleneği uygular. Bu gelenek hadîs kaynaklıdır. Tahnik ; bir Arabistan hurmasının yumuşatılması ve temiz bir parmak ile bebeğin damağına çok az sürülmesinden oluşan bir uygulamadır. Bununla amaçlanan şey sadece bebeğe tatlı bir şey tattırılmasıdır. Bazen bunun yerine bal (1) veya şeker kamışı kullanılır. Bebeğe bu ilk tadımı yaptıran bazen bir yakın akrabası (genellikle de dedesi) olur ve nadiren de olsa ortaya çıkabilecek olumsuz etkilerini bilmeden bebeğin ağzına büyük bir parça verebilirler. Bu uygulamalar hakkında bilgi sahibi olan bir sağlık uzmanı durumun tehlikelerini hassas bir şekilde açıklamaya yardımcı olabilir.
İSLAMIYET’TE BABANIN ROLÜ
İslamiyet’te babalar emzirmede önemli bir rol oynamaktadır. Babaların sorumluluklarının birçoğundan Kur’an’da bahsedilmiştir. Bir babanın en önemli sorumlulukları şunlardır:
- Baba manevi destek ve teşviki sağlar.
- Baba sütannenin beslenmesi ve giyimi için maddi kaynak sağlamak zorundadır.
- Baba, eğer anne emzirmiyorsa, alternatif bir süt kaynağı bulmak ve ücretini ödemek zorundadır.
- Baba emzirme döneminde ölürse, bebeğin bakım maliyeti, onun varisleri (genellikle bebeğin baba tarafından dedesi) tarafından karşılanacaktır.
- Bebeğin annesiyle birlikte görüş alışverişinde bulunup sütten kesme kararı almak günah değildir.
Gerçek şu ki İslamiyet’te babanın işin mali yönünden sorumlu temel kişi olmak zorunda olması o kadar önemlidir ki bir çift boşansa bile, baba bebek sütten kesilene kadar (iki yıl içerisinde) annenin ve çocuğun masraflarını ödemeye devam etmek zorundadır.
Babanın rolünün net olmasına rağmen, birçok kültürde babanın duruma dahil olmadığı görülüyor. Bunun yerine, geniş aile üyeleri anne ve bebeğe yardımcı oluyorlar ve genellikle doğumdan hemen sonraki dönem için hizmetçi kiralanabiliyor. Bebekle beraber yatma çok sık görülen bir durum ve pek çok kültürde baba ilk birkaç hafta farklı bir odada uyuyor.
SÜT ANNELİK VE EVLAT EDİNME
Süt annelik, İslam öncesi Arabistan’da ve Hz. Muhammed zamanında yaygın bir uygulamaydı. Hz. Muhammed de annesi ve iki farklı süt anne tarafından emzirilmiştir.
Eğer anne emziremiyorsa, bebeğin bir süt anne tarafından emzirilmesine bebeğin anne ve babası birlikte karar verebilirler. Bu da gösteriyor ki İslamiyet’te hayvan sütü yerine insan sütü tercih edilmektedir. İslam kültürünün bu yönü birçok Batı ülkesinde unutulmuş durumdadır ve emzirmede sorun yaşayan Batı’daki Müslüman anneler, süt anne seçeneğini göz önünde bulundurmadan genellikle formül mamaya yönelmektedir. Ancak, Arap ülkelerinde hala yaygın olarak uygulanmaktadır ve Arap anneleri öncelikle kendi geniş aileleri içinde sütanne ararlar.
Düzenli olarak aynı kadın tarafından (üç ila beş veya daha fazla kez) emzirilen çocuklar “süt-kardeş” olarak kabul edilir ve birbirleriyle evlenmeleri yasaktır. Bir erkeğin süt annesiyle evlenmesi ya da bir kızın süt annesinin kocasıyla evlenmesi yasaktır.
Evlat edinen Müslümanlar bebeği emzirmek için ellerinden geleni yapabilirler çünkü İslami Hukuk Kurallarına (Şeriat’a) göre çocuk iki yaşından küçükse, bir bebeği üç ila beş kez emzirmek evlat edinilen çocuğa kendi doğurduğu çocukla aynı hakları verir. Bu durum aynı zamanda çocuğu mahrem yapar (kendisiyle cinsi münasebetin ensest görüldüğü, evlenilmesi yasak olan bir akraba). Tesettürlü Müslüman bir anne için bu çok önemlidir çünkü evlatlık oğlu ergenliğe girdiğinde onun yanında başını örtmesi gerekmez ve bu da ona daha fazla özgürlük tanır.
EMZİREN ANNELERİN RAMAZAN AYI BOYUNCA ORUÇ TUTMASI GEREKİR Mİ?
Ramazan, Müslümanların güneşin doğuşundan batışına kadar oruç tuttuğu Hicri bir aydır. Ancak, geçerli özürleri olanlar, muaf edildiği sebep geçene kadar oruçtan muaf tutulurlar. Ramazan yaz mevsimine denk geldiğinde, oruç tutulan süre çok uzundur ve birçok anne oruç tutmayı ve emzirmeye devam etmeyi nasıl başaracakları konusunda endişe ederler. Ancak, hamile ve emziren anneler Hadise göre oruçtan muaftır.
Bazı kültürler Hadisi, eğer emziriyorsa oruç tutmayacak diye çok genel bir şekilde yorumlamaktadırlar. Diğer durumlarda ve özellikle Arap kültürlerinde, anneler sadece sıkıntılı durumlarda oruç tutmazlar. Kendilerine ya da bebekleri üzerinde olumsuz bir etkisi olmadıkça genellikle emzirmeye devam ederler. Ramazan ayı içinde tutamadıkları orucu, oruç tutmaya engel durum ortadan kalkınca kaza etmek zorundadırlar. Çok sık arayla çocuk sahibi olan anneler bütün çocuklarını sütten kestikten sonra borç oruçlarını toplu olarak kaza yapmayı tercih edebilirler. Bazı alimler bu annelerin kaza orucu tutmak yerine oruç tutamadığı gün sayısınca yoksul insanlara fidye verebileceklerini söylemektedirler.
Eğer bir anne oruç tutabileceğini hissederse, İftar ve Sahur arasında bol su içerek su kaybına uğramaması önemlidir. Besin değeri yüksek yemeklerden oluşan bir İftar ve Sahur yapar ve gün boyunca bol bol dinlenirse oruç tutması kolaylaşacaktır.
TOPLUM İÇİNDE EMZİRME
Müslüman kültürlerde emzirmenin önemli bir yönü annenin utanma duygusuyla mahremiyetinden endişe duymasıdır. “Müslüman anneler tenini veya memeni göstermeden başkalarının önünde nasıl emzirecekleri hususunda endişe duyabilirler. Üstelik üzerlerini örtmeleri için akrabaları ve eşleri de ekstra bir baskı oluşturabilir. Bazı kültürlerde teni hiç görünmese bile anneler insanların önünde emzirmekten rahatsızlık duyabilirler.
Doğumdan sonra geniş bir ailede yaşamak ve sık sık ziyaretçinin gelmesi emzirmenin aksamasına yol açabilir çünkü memeyi bebeğe tutturmak ve doğru pozisyonu ayarlamak çok fazla çaba gerektirebilir. Tenini birazcık bile göstermeden emzirmek neredeyse imkansızdır ve ne yazık ki birçok Müslüman için o kadar zorluk çıkartır ki biberon vermek daha kolay bir alternatif olarak görünür.
Emzirme bir kez yoluna girdi mi, üzerini örtünmek daha kolay hale gelir. Annelerin satın alabileceği çok çeşitli emzirme örtüleri ve önlükleri bulunmaktadır ya da eğer anne başörtü takıyorsa başörtüsü bebeği örtebilecek kadar büyük olabilir. Eğer çocuk üzerinin örtülmesini tamamen reddediyorsa “tedbirli” emzirme zorlayıcı olabilir. Bol bir emzirme tişörtü giymek bu durumda yararlı olabilir.
Eğer etrafta bir erkek varsa başka bir sorun ortaya çıkar. Annelerin çoğu hiçbir şey görünmese ve bebeğin üzeri iyice örtülmüş olsa bile erkeklerle (ve mahrem erkeklerle) aynı odada emzirmekten rahatsız olabilir. Ayrıca, ailenin kültürel geleneklerine bağlı olarak erkeklerin önünde “emzirmek” kelimesini kullanmak bir tabu olabilir.
ANNELERİN SÜTÜNÜ ARTIRMAK İÇİN ÖZEL GIDALAR
Annelere genellikle “mübarek tohum” olarak da bilinen çörek otu (2) almaları tavsiye edilebilir. Birçok hastalığa şifa olduğuna inanıldığı için, çörek otu Müslüman toplumlarda çok önemli bir bitkidir. Birçok Müslüman sağlıklı bir yaşam tarzının bir parçası olarak çörek otunu kullanır (ancak hamilelik boyunca kullanılmamalıdır ). Çörek otu bitkisel bir süt artırıcı olarak görev yapabilir.
Müslüman annelere doğum esnasında ve sonrasında yemeleri için tavsiye edilebilecek diğer bir yiyecek de hurmadır. Çünkü Kur’an’da bir ayette Hz. Meryem’in Hz. İsa’yı doğururken hurma yediği ifade edilmektedir.
Hurma, oldukça zahmetli olan doğumdan sonra ihtiyaç duyulan enerjiyi verebilecek yüksek şeker oranına sahiptir. Hurma demir dahil birçok vitamin ve mineral içermektedir ve lif oranı yüksektir. Ayrıca süt akış refleksinin ortaya çıkmasında çok önemli olan oksitosin hormonuna benzer özelliklere sahip maddeler içermektedir.
Mısır kültüründe sütlerini artırmak amacıyla annelere tereyağı ve şekerde kızartılmış fındık ile toz haline getirilmiş çemen otundan oluşan “mughaat” adında özel bir karışım verilir. Aynı zamanda doğumdan sonra anneler bol bol et suyu ve çorba içmeye teşvik edilmektedir. Bazı Afrika kültürlerinde süt artırmak için belirli bitkiler göğse sürülür ve bazı bölgelerde annelere 40 gün boyunca özel diyetler uygulanır. Acılı yemekler genellikle kısıtlanır ama bir Afrikalı kabile aslında yeni anne olan bir kişiyi, sütünü artıracağı inancıyla bol miktarda acılı yemekler yemeye teşvik etmektedir. Yine çeşitli kültürler arasında çok büyük farklar bulunmaktadır. Bangladeşli anneler doğumdan sonraki ilk birkaç gün kısıtlı miktarda su tüketir çünkü suyun kendilerini şişireceğine inanmaktadırlar ancak komşu kültürlerde annelere bol miktarda su verilmektedir. Pakistanlı annelere de genellikle süt üretimine yardımcı olmak için çemen otu içeren bir yiyecek ya da içecek verilir.
Müslüman annelerin İslami ve kültürel uygulamalarında birçok farklılıklar mevcuttur. Bu bilgiler çok geniş kapsamlı olmasa da, Müslüman annelere destekte bulunduğunuz zamanlarda sizin için yararlı olacağını ümit ediyoruz.
McKenna, K. and Shankar, R. The Practice of Prelacteal Feeding to Newborns Among Hindu and Muslim Families Journal of Midwifery & Women’s Health 2009;54(1):78-81.
Etiketler
Popular Posts
-
Emzirerek Afetlere ve Acil Durumlara Hazırlıklı Olmak Kıtapçık yazan ve tasarlayan: Dr. Magdalena Whoolery MCH - IYCF Dan ı şman ı Çevir...
-
Orijinal Yazı: The Dangerous Game of the Feeding Interval Obsession Yazar: Emma Pickett, IBCLC Çeviri: Can Uçkan Yüksel Düzeltmeler:...
-
Orijinal Yazı: How do you treat a milk blister? Yazar: Kelly Bonyata, BS, IBCLC Çeviri: Çiğdem Kayacık Düzeltmeler: Ayşe Glass S...
-
Beklenmeyen doğum, zamanından önce, sezaryen ya da zor geçen doğum, çoğu zaman emzirmeyi etkiler. Duygusal ve fiziksel sorunlar, destek ve...