Yenidoğanın Mektubu

Yazar:  Diana Cassar-Uhl, LLL Leader, IBCLC, 
Çeviren: Özlem Deniz Yanık
Düzeltmeler: Zilan Uğurlu
Yazarın izniyle çevrilmiştir.
Sevgili anneciğim, beni emzirdiğin için çok teşekkürler! Muhtemelen daha şimdiden sütünün bana özel tasarlandığını ve beni besleyebileceğin diğer herşeyden daha iyi olduğunu zaten biliyorsun. Şu anda bebeklerini emzirmeyen arkadaşlarının daha kolay zaman geçirdiğini düşünüyorsun, biliyorum. O bebekler beslenme aralarında deliksiz ve daha uzun süre uyuyorlar, çok fazla mama içiyorlar ve benim gibi sürekli beslenmek için yaygara kopartmıyorlar! Sinirlenmeye başladığını biliyorum ve aldığın tüm nasihatleri duyabiliyorum… Anneannem seni emzirmediğini ve neticede gayet iyi olduğunu, babam beni rahatlatmak için hiç bir şey yapamadığını söylüyor ve doktor diye seslendiğin o soğuk elli kadın sana bir kutuda daha iyi büyümeme yardım edeceğini söylediği bir şey verdi. Yorgun ve kızgınsın, çünkü bana bakmak çok zor geliyor ama anneciğim lütfen, bana lezzetli sütünü vermekten vazgeçmeden önce, bazı davranışlarımı sana açıklayayım. Daha iyi hissetmene yardım edebilir.
Doğduğumda ikimiz herhangi bir sebeple ayrıldıysak (belki hastane protokolü, belki de senin ameliyatın yüzünden) annelerinin yanındaki arkadaşlarımdan muhtemelen daha çok kilo kaybettiğim için bunu telafi etmem gerek. Sorun değil… Daha çok kaloriye ihtiyacım olduğunda seni haberdar etmekte gerçekten iyiyim, ama senin bol bol emmeme izin vermen gerek, anneannem “daha şimdi emdi!” dese bile. İlk birkaç gün hastanedeki hemşireler aç olduğumu ve benim için yeterli süt yapamadığını söyleyebilir… Fakat anneciğim, bu kolostrum müthiş bir şey! Vücudumdaki bilirubine bağlanıp onu atabilmem için proteinle dolu (yükselen bilirubin yenidoğanların yarıdan fazlasında sarılığa sebep oluyor.) Ayrıca o siyah, zift gibi mekonyumu kolay çıkarmama yardım eden harika bir laksatif, böylece tanecikli, sarı - kahverengi kakalara geçebiliriz. Şu an kolostrum çok yoğun ve yapışkan, bense henüz çok miniğim, hala dilimi nasıl hareket ettireceğimi çözmeye çalışıyorum ve hala birlikte rahatlamaya çalışıyoruz, yani bu sıvı altından SADECE BİR ÇAY KAŞIĞI (5-7 mL) emmem en az 20 dakika alabiliyor.

Ama sorun değil anneciğim! Biliyorsun, senin kollarından başka olmak istediğim bir yer yok, tatlı sesini duymak ve kokunu almak – doğduğumdan beri duş almamış olsan da kokun bana enfes geliyor. Ve hakkımda bilmen gereken bir şey daha… Çok tombiş görünen tatlı bir göbeciğim de olsa, midemin günlük kapasitesi doğduğum gün sadece 5-7 ml – minik bir bilye kadar! Benim dünyamdaki en akıllı kadınsın, bağlantıyı gördüğünü biliyorum! Memendeki kolostrumunun miktarı tam olarak benim mideme göre! Yaşamımın ilk gününde midemin duvarları çok sert ve esnemiyor; biri beni biberonla beslemeye çalıştığında hevesle emsem de çoğunu kusmamın sebebi bu. Görüyorsun anneciğim, çiçeği burnunda dünyamda haberleşmek için sadece iki yolum var – ağlayabilirim ve emebilirim. Pek fazla göremiyorum ve bütün o sesler senin karnındaykenkine göre çok gürültülü, memende ellerimi kullanarak kendimi yönlendirebiliyorum ama aslında herşeyi anlamlandırmak için neredeyse tüm yaptığım ağlamak ve emmek.


Biliyorum çok kafa karıştırıcı geliyor anneciğim, emmek, emmek, sürekli emmek istemem – hatta midem doluyken de. Ben emdiğimde ikimiz için de harika şeyler oluyor. Sindirim kaslarımı uyararak kendi sindirimimi aktif halde tutuyorum. Memeni böyle emmeme izin verdiğinde, o an hangi sebeple emdiğime bağlı olarak emmemi kolaylıkla ayarlayabilirim. Muhtemelen beslenme amacıyla emdiğimde ve bol süt yuttuğumda bunu hissedersin ve lezzetli bir kase dondurma gibi rahatlamak için emdiğimde de. Bilirsin bazen kaşığındakinin bitmesini hiç istemezsin. Benim için dondurmadan daha iyisin! Fakat biberonla emmem ve içindekini almamam mümkün değil ve bu benim için kafa karıştırıcı. Bu durumda emmeye devam edebilirim çünkü içgüdümün dediği budur veya karnımın ağrıdığını farkedebilirim (çünkü 10. günde bile mide kapasitem sadece bir pinpon topu kadar) ve ağlar, yine ağlarım. Çünkü gerçekten tek bildiğim ağlamak ve emmek!
Bu hissettiklerimle ilgili ne söyleyeceğim… Bu kadar çok emmek istemek elimde değil anneciğim, böyle doğdum ve bu konuda yapabileceğim pek bir şey yok. İnan bana, seni kandırmaya çalışmıyorum! Birkaç hafta içinde bu ihtiyaç birazcık azalacak, şimdiyse emmek benim tek yöntemim fakat gerçekten havalı bir şey duymak ister misin? Tek fayda gören ben değilim! Bu ilk günlerde seni emdiğimde, vücudun prolaktin reseptörlerini aktive ediyor. Şaşırtıcı değil mi? İlk iki haftamda prolaktin seviyelerin yükseldikçe göğüslerinde daha çok reseptör aktive olur ve potansiyel süt üretimin beni emzirmeyi tercih edeceğin süre boyunca daha fazlalaşır. Emzirme danışmanının biberon ya da emzik için bekle demesinin sebeplerinden biri budur, bu prolaktin reseptörü olayı sadece ilk 10-14 gün için geçerlidir, daha sonra prolaktin dalgalanması azalır.
Prolaktin dışında ben memendeyken bir de oksitosin salgılanır. Seni bana bu kadar bağımlı yapan kısmen oksitosin! Oksitosin aşk hormonu ve emzirirken rahat ve mutlu hissetmene yardım ediyor. Devam et, anne, rahatla! Sorun yok! Oksitosin salgılanması meme ucu uyarısıyla tetiklenir, illa süt çıkması gerekmez (işler iyi gittiği zaman meme ucunu uyarmam aynı zamanda süt çıkardığım anlamına gelse de!) Şimdi, bunu bebeğinden duymak acayip gelebilir ama oksitosin konusunda bilmen gerekenler var. Hayatında oksitosin üretimini tetikleyen 3 olay var: meme ucu uyarısı (seni emdiğim zamanki gibi), doğum (doğumdaki oksitosin salgılanması rahim kasılmalarını tetikler, bazen emzirirken hissettiğin kramplar da bundandır), ve orgazm! Bebek yaparken, doğururken ve beslerken aynı hormonun rol oynaması ve bu hormonun aynı zamanda iyi hissettirmesi hayranlık verici değil mi?
Anneciğim, biliyorum benim için elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorsun ve vücudunun beni doyurabileceğinden endişe ediyorsun. Biliyorum herşeyi ölçebiliyor olmaya alışıksın ve göğüslerinde ne kadar süt emdiğimi gösteren işaretler yok. Belki bir göğüs pompası kullandın ve pek fazla sütün olmadığına dair endişelerini doğruladı – ama anne, iyi bir pompa beni taklit edebilirse de vücudunun bütün bu harika hormonları gürültülü motoru olan soğuk bir plastik parçası için salgılamaya programlanmadığını anlamalısın. Benim sıcaklığımın ve ağırlığımın, ne tatlı koktuğumun ve tombul yanaklarımın nasıl hissettirdiğini bilirsin? İşte bu his süt yapmana yardım eder! Bu his, benim sana olmak istediğim kadar senin de bana yakın olmak istemeni sağlamak üzere tasarlanan sistemin bir parçasıdır. Ve anneciğim, biliyorum çok meşgulsun ve ben doğmadan yapmaya alışık olduğun pek çok şey vardı, şimdi görüyorum ki bir daha hiçbirini yapamayacağını düşünüyorsun, evimiz kontrolden çıktı ve belki bunlar seni korkutuyor. Fakat lütfen bil ki bana sarılmakla geçirdiğin her an, bana sevgiyle bakarak geçirdiğin her an ve o ilk günlerde beni emzirmekle geçirdiğin her saat benim için çok önemli, çünkü tek bildiğim sensin. Babamı, anneannemi ve tüm dostlarımızı seviyorum fakat en mutlu ve stressiz olduğum yer senin yanın. Süt emip sersemlemişken beni sling’le üzerinde taşıyabilir misin? Uyurken kalp atışlarını dinlemeyi gerçekten seviyorum, sıcaksın,yumuşaksın ve harika kokuyorsun. Göğüslerin arasındaki boşluk tam başıma göre ve tenime değen teninden daha çok sevdiğim bir şey yok. Aslında belki de vardır… Emzirdikten sonra yanımda uyumana bayılıyorum. Anneciğim, yanımda uzanırken beni emzirdiğinde çok gevşemiş oluyorsun, sütün çok güzel akıyor ve benimle olmaktan çok mutlu olduğunu hissediyorum ve senin için çok özel olduğumu. Çünkü ben emmeyi bırakmadıkça başka bir şey yapmak için kaçıp gitmiyorsun.


Ve anneciğim sana bir söz vereceğim. Ne zaman olacağını kesin olarak söyleyemem ama sana bu kadar yoğun ihtiyacım olmayacağı bir gün gelecek. Beslenmelerim düzene girecek, kilo alımım sabitlenecek, ve bazen anneannem, babam ya da beni seven başka birinin kucağında olmayı seveceğim bile. Fakat bugün sana ihtiyacım var. Her zaman bir numaram olacaksın, hatta emzirmeyi bıraktıktan sonra bile, fakat senin öğrendiğin gibi ben de ihtiyaçlarımı ertelemeyi ve onları karşılamak için başkalarına güvenmeyi öğreneceğim. O zamana kadar benim için yaptıklarına çok teşekkürler. Bana harçlık vermeye başlayana kadar umarım sağlığım, tatlı gülüşlerim ve cıvıltılarım sana yeter! 
Sevgiler,



Bebek


La Leche League Türkiye
La Leche League Türkiye

La Leche League, emzirmek isteyen kadınlara, destek, teşvik, bilgi ve eğitim vermeye kendini adamış, kâr amacı gütmeyen, her hangi bir mezheple bağlantısı olmayan uluslararası bir örgüttür.